Rodoplarda gözünü açmış özgür bir Trak. Roma hegemonyasında Helen’in ihtişamını andıran bir baş. Zincirlere vurulmuş özgürlüğün ilk söveni. İbret-i alem için çarmıha gerilerek bir silahlı düşünce harekatının - özgürlüğe baş kaldırının ilk öldürüleni.
Kan ve esaretin tavan yaptığı bir nefese çekilmiş en cesur ölüm.

Ne ihtişam dolu tahtlara haset direnişiydi , ne de altın taslardan su içme hevesiydi. Bir gladyatörün ya hep - ya son gecesiydi.
Şafak sökülmeden ya bir kavim şahitlik edecekti destana,ya da candan düşecekti kılıçlı bir nefes. Özgürlük hatırına.

Özgürlük surlar arkasında açılamaz bir gedik
Seksen bin köle zırhı delik
Bir at gelir Trakya’lıya.
Biraz daha hızlı özgürlüğe.Biraz daha..Kılıcını çekti.Kınını yarmış bir başkaldırış.
Atın yatan yüzünde ’Huzur demi’
Göğsünde ise bir kılıç.
Zincirlerini kıran bir adamın son sözlerinde ;
’ Savaşta kazanırsam kendim kazanırım , kaybedersem zaten ata ihtiyacım olmaz. ’

- Adalı