bitsin artık bu işkence,
bugün son.
söyledim söyledim
bir daha bu gücü bulamam kendimde...
duraktayım,
otobüsten iner inmez,
çiçeği uzatıp,
seni seviyorum diyeceğim...
offf be..
bu kadar mı zor.?
bu otosüstende inmedi,allah,allah..
mübarekte amma hızlandı haa..
yağıyor sabahtan beri dinmedi.
en iyisi bir saçak altına gitsem,
olmaz.!!ya otobüs gelirde göremezsem,
burda beklemeliyim,bugün bitmeli bu işkence...
ilk defa erken çıktım işten bi daha zor,
hem çiçekte aldım,
iki kadeh’te rakı attım,
cesaretim geçmeden bitirmeliyim bu işi,
nicedir söyleyemiyorum,kıvranıyorum,
bitmeli bu iş,gün bu gündür...
çiçek.!!!!
çiçek önemli,öyle demişti rüstem emmi,
bari o ıslanmasın,koynuma saklayayım...
karşı kafeterya’yı nasılda görmedim,
camın önü masa bomboş,
hem durağıda görürüm,
inişini görür koşarım hemen.
çiçeğim koynumda zarar görmesin istiyorum,
içeri giriyorum,sırılsıklam olmuşum..
ama;
nasıl
hayret o da burada,ya yanındaki,
abisi yokki,bildiğim böyle akrabasıda..
görünmek istemiyorum hızla dönüyorum,gideceğim...
kahretsin.!!!
gördü...
sesleniyor....
ısrar ediyor,
diyemiyorum bir şey,
kalıyorum yanlarında...
kekeliyorum,
yanındakine bakarak,
sevgilim,tanıştırayım işyerinden arkadaşım....
diyor.....
yutkunamadım,
montum;
çiçeğim aklıma geldi,
gözükmesin diye çıkarmamıştım montumu,
zorla söyledikleri sahlep’i içerken.....
yağmur yağıyordu hala,sağanağa dönmüştü...
farketmediler bile beni,
saçlarımdan süzülen damlalar
karışmıştı gözyaşlarıma,
koynumdaki çiçeğe baktım bi ara,
boynunu bükmüş solmuştu..........
------------------------------------------------
kıyı ege köylüsü............................