Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
YILKI
YILKI

MEGALOMAN RÜSTEM!

Yorum

MEGALOMAN RÜSTEM!

12

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1579

Okunma

MEGALOMAN RÜSTEM!

MEGALOMAN RÜSTEM!

Rüstem’in çocukluğu sıkıntılar içinde geçti. Yitildi kakıldı sağa sola. Arkadaş çevresi tarafından sürekli horlandı. Kimse ona söz hakkı vermedi.

“Sen bilmezsin, sen ne anlarsın? Sözleri ona iğne gibi batıyor, inceden inceye sızı veriyordu yüreğinin derinliklerinde. Uzun yıllar içindeki bu sosyal boşluğu dolduramadı. Hep yalnız kaldı.Karanlık köşelerde için için ağladı.Arkadaşlarına,çevresine kin beslemeye başladı.Beslediği bu kin,ona çılgınlık derecesinde absürt işler yapmaya zorluyordu sanki.

“Bir makineli tüfeğim olsa okuldaki bütün çocukların leşini sererim” diye düşünmekten kendisini alıkoyamıyordu.

Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Liseyi zar zor bitirdi. Babası, gündelik işlerinde ekmek parası için didinirken, anası da zenginlerin evlerine gidip hizmetçilik; kapı,pencere,cam siliyordu.

İlk gençlik döneminde lise ikinci sınıfında aşık oldu .Aşkını günlerce sakladı.Söyleyemedi.Yazdığı mektupları veremedi.Sonunda aşkını başkası alınca;yaşama küstü.İçine kapandı.Dış dünya ile ilgisini tamamen kopardı.

Liseyi bitirdikten sonra askere gitti. Asker dönüşü girdiği imtihanda(o zamanlar öyleydi) polisliği kazandı. Çok geçmeden çakı gibi bir polis oldu.Verilen görevleri aynen uyguladı.Hırsızın ensesine yapıştı.Soysuzun paçasından kavradı.Haksızı korudu;onun yanında oldu.Verilen rüşvetleri geri tepti.Aç kaldı susuz kaldı;bakkala borcundan dolayı yolunu değiştirdi ama haram paraya tenezzül etmedi.

Karısından başka uçkura el uzatmadı.Bazı arkadaşlarının yaptığı gibi karakola düşen orospularla anlaşıp dışarıda egosunu tatmin yolunu tercih etmedi.Varsa yoksa onun helallısı karısı Ayşe’ydi.

Bütün bu dürüstlükler, belli bir zaman sonra ters tepmeye başladı.Arkadaşları tarafından dışlandı;okul yıllarında olduğu gibi. Fazla dürüstlünden dolayı sürekli sürgüne gönderildi ya da geri hizmetlerde devre dışı bırakıldı.

Rüstem,iç dünyasında kendisiyle ne kadar barışık olmaya çalışsa da şeytana uydu bir gün.

Namuslu Rüstem olmaktan vaz geçti.O da çarkın hoyrat dişlileriyle aynı amaç doğrultusunda halkı ezmeye ve onlardan yararlanmaya çalıştı.

İçinde çocukluğundan beri olan terk edilmişlik duygusunun acısını almaya, çok geçmeden bu yaltaklığı ile sürekli terfi etmeye başladı.Amirlerinin karşısında melek,astlarının karşısında ise Azrail kesildi.

Sinirsel depresyonlara girdi.Yapılan teşhiste: “megaloman” dendi.Arkadaşları arasında Megaloman Rüstem ile çağrılmaya başlandı.Uzun burnu ile ilginç bir tiplemeydi adeta.Gözlerini burnunun ucuna doğru sağa sola çevirdikçe alay konusu olup, arkadaşları kıs kıs gülüyorlardı ona.

Bu hastalığı gittikçe arttı. Fazla çalışamadı.Askerliğini de borçlanıp hemen emekli oldu.

Emekliliğinde eve kapandığı için otuz yıllık eşiyle arası açıldı. Eşi, dayanamayıp boşanma davası açtı.Elinde ne var ne yok hepsini aldı.

Rüstem,tek gözlü bir gece konduğa kiraya çıkıp kendini edebiyata verdi.Sürekli okumaya başladı.Bu arada kısa kısa öyküler ve şiirler yazmayı denedi.Başardı da.Bir dergiden editörlük teklifi aldı.Görevine sıkı sıkıya sarıldı.

Dergiye gelen bütün yazıları acımasızca irdeledi.Yazanları yerden yere vurdu.Bunun bu agresifliği kendisine pahalıya patladı. İşten atıldı.

Şimdi Megolaman Rüstem, tek gözlü barakasında kendi yazdığı şiirlerini bağıra bağıra okuyup deşarj olmaktadır...


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Megaloman rüstem! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Megaloman rüstem! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MEGALOMAN RÜSTEM! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
23.9.2010 13:38:46
Her insan iyi doğar. Sonrası...yaşananlarla gelşir, olgunlaşır. Okunası bir öyküydü, kutluyorum. Yazmayı seven ama yazım kuralları konusunda çok donanımlı olmayan biriyim. Ama, nedense, bu öyküdeki bazı yazım hatalarının bilinerek yapıldığına dair bir duygu oluştu içimde...:-) Yanılgı payım açık kalmak üzere, düşüncem bu. Sevgiler, saygılar.
fanatik62
fanatik62, @fanatik62
23.9.2010 08:50:31
böyle bir yazıyı eleştirmek bile yersiz buna yazı bile denmez. karalama belki olabilir ne imla var ne doğru sözcük var. siz sağa sola saldırana kadar gidin bir edebiyat öğretmeninden ders alın ve bu kadar seviyesiz olmayın başkalarının hatalarını arayana kadar kendi hatalarını düzelt önce sizin yazınız büyük bir ihtimalle site editörlerinin gözünden kaçmış yoksa burası edebiyat sitesi böyle bir yazıya müsaade etmezler siz herhalde dışarıdaki sıradan forum siteleri ile karıştırdınız. silkelen ve kendine gel anlarsın nerede olduğunu ayrıca biz her yere kitap bağışında bulunuyoruz isterseniz size de edebiyatla ilgili kitap bağışında bulunuruz.
Cengiz Zorluoğlu
Cengiz Zorluoğlu, @cengizzorluoglu
23.9.2010 02:32:01
vay vay vay.çok hoş bi anlatımdı eda bacı.çok hoşuma gitti.ilginç bir hayat ve raslantılar.bağıra bağıra şiir okuması gülümsetti beni.tebrik ederim.ayrıca sayfama bıraktığınız güzel eleştirinize teşekkürler eda bacı.esenlikler dileğimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
22.9.2010 23:00:30
Sevgili Yılkı, sakın bu kendi kendine şiir okuyan Rüstem bizim bir daha ki edebiyat etkinliğimize falan gelmesin gecemizi mahveder. Eline mikrofonu aldımı bırakmazsa kimseye şiir okumak için zaman kalmaz:))

Şaka bir yana, aramıza hoş geldin ve güzel bir yazıyla geldin. Kutlarım...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
22.9.2010 21:51:53
Sevgili arkadaşım ben kesinlikle aşağıda yaptığım düzeltmeleri alenen yazmayı tasvip etmiyorum ama maalesef mecbur kaldığım zaman bu yolu kullanmak zorunda kalıyorum.

Yazımı ilk kez okumuşsunuz çok teşekkür ederim. Buradaki usul" varsa bir hata mesaj kutusundan bildirmektir". Gözden kaçan bir şey olursa ben arkadaşlarımı bu şekilde uyarıyorum. Ya da benim olmuşsa onlar bana bir mesaj gönderip klavye hatası olmuş sanırım şöyle yazmışsınız diyorlar nezaketen..

Ben istenirse insanların yazısında yüzlerce hata bulunabileceğini aşağıda size kanıtlamak istedim. Sizin de yazınız çok güzel anlam olarak verdiği mesaj olarak ama o kadar çok hatalı yazmışsınız ki.. Üstelik bana söylediğiniz devrik cümle olayını siz de çok kullanmışsınız. Ayrıca bütün fiillerin sonunu yaptı, gitti, geldi olarak yazdığınız için bütün akıcılığı gitmiş yazınızın.

Üzgünüm ama ben de notunuzu kırıyor ve 8 veriyorum hatta benim daha da az vermem lazım ama ben sizin kadar kırıcı değilim.

Ben eleştiriye açığım fakat böyle bir eleştiriye kesinlikle değilim. Kusur bulmaksa amaç buyurun bunlar da sizin kusurlarınız. Başarılarınızın devamını diliyorum.

Altını çizerek söylüyorum 24 yıl yazışmalarla ilgili çalıştım ve şu anda yaptığım gibi herkesin yazısını düzelttim. Ama deşifre ederek değildi bu.. Sitede de bu ikinci oluyor.. Genelde hiçkimseye hatasını yüzüne vurmam usulünce bildiririm.

Gelelim sizin hatalarınıza;


- Yitildi kakıldı sağa sola.

Sağa sola itildi kakıldı. deseydiniz daha düzgün bir cümle olabilirdi. Devrik bir cümle olmuş bence.. Bir de yitilmek değil itilmek kakılmaktır diye biliyorum bu sözü..

İkinci paragrafta tırnak işaretinin başlangıcı var fakat sonunu koymamışsınız. Unutmuşsunuz sanırım. Nerede bitiyor anlamadım. Sanırım ;

“Sen bilmezsin, sen ne anlarsın? Soru işaretinden sonra tırnak olacak. “Sen bilmezsin, sen ne anlarsın? "


- Anası da zenginlerin evlerine gidip hizmetçilik; kapı,pencere,cam siliyordu.

Yukarıdaki cümlenizde anası da zenginlerin evlerine gidip hizmetçilik yapıyordu olarak düzeltilmesi gerekir diye düşünüyorum. Zaten hizmetçilik kavramının içine kapı, pencere ve cam silmek girer. Ya da bu ifadeyi parantez içine alabilirdiniz. Herkes hizmetçilik deyince kapsamı alanına neler girer bilir..

6 ncı paragrafta aç kaldı susuz kaldı ifadesi yerine aç ve susuz kaldı diyerek iki kez kaldı kelimesini kullanmayabilirdiniz.

- Fazla dürüstlünden dolayı sürekli sürgüne gönderildi ya da geri hizmetlerde devre dışı bırakıldı.
(Yukarıdaki cümlede imla hatası yapmışsınız dürüstlüğünden olacaktı dürüstlünden yazmışsınız.

Namuslu Rüstem olmaktan vaz geçti. (vazgeçmek birleşik yazılır)



Rüstem,tek gözlü bir gece konduğa

Yukarıdaki cümlenizde gecekondu kelimesini yanlış yazmışsınız. Ayrıca gece konduğa değil gecekonduya olacaktı..


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Rüstem’in çocukluğu sıkıntılar içinde geçti. Yitildi kakıldı sağa sola. Arkadaş çevresi tarafından sürekli horlandı. Kimse ona söz hakkı vermedi.

“Sen bilmezsin, sen ne anlarsın? Sözleri ona iğne gibi batıyor, inceden inceye sızı veriyordu yüreğinin derinliklerinde. Uzun yıllar içindeki bu sosyal boşluğu dolduramadı. Hep yalnız kaldı.Karanlık köşelerde için için ağladı.Arkadaşlarına,çevresine kin beslemeye başladı.Beslediği bu kin,ona çılgınlık derecesinde absürt işler yapmaya zorluyordu sanki.

“Bir makineli tüfeğim olsa okuldaki bütün çocukların leşini sererim” diye düşünmekten kendisini alıkoyamıyordu.

Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Liseyi zar zor bitirdi. Babası, gündelik işlerinde ekmek parası için didinirken, anası da zenginlerin evlerine gidip hizmetçilik; kapı,pencere,cam siliyordu.

İlk gençlik döneminde lise ikinci sınıfında aşık oldu .Aşkını günlerce sakladı.Söyleyemedi.Yazdığı mektupları veremedi.Sonunda aşkını başkası alınca;yaşama küstü.İçine kapandı.Dış dünya ile ilgisini tamamen kopardı.

Liseyi bitirdikten sonra askere gitti. Asker dönüşü girdiği imtihanda(o zamanlar öyleydi) polisliği kazandı. Çok geçmeden çakı gibi bir polis oldu.Verilen görevleri aynen uyguladı.Hırsızın ensesine yapıştı.Soysuzun paçasından kavradı.Haksızı korudu;onun yanında oldu.Verilen rüşvetleri geri tepti.Aç kaldı susuz kaldı;bakkala borcundan dolayı yolunu değiştirdi ama haram paraya tenezzül etmedi.

Karısından başka uçkura el uzatmadı.Bazı arkadaşlarının yaptığı gibi karakola düşen orospularla anlaşıp dışarıda egosunu tatmin yolunu tercih etmedi.Varsa yoksa onun helallısı karısı Ayşe’ydi.

Bütün bu dürüstlükler, belli bir zaman sonra ters tepmeye başladı.Arkadaşları tarafından dışlandı;okul yıllarında olduğu gibi. Fazla dürüstlünden dolayı sürekli sürgüne gönderildi ya da geri hizmetlerde devre dışı bırakıldı.

Rüstem,iç dünyasında kendisiyle ne kadar barışık olmaya çalışsa da şeytana uydu bir gün.

Namuslu Rüstem olmaktan vaz geçti.O da çarkın hoyrat dişlileriyle aynı amaç doğrultusunda halkı ezmeye ve onlardan yararlanmaya çalıştı.

İçinde çocukluğundan beri olan terk edilmişlik duygusunun acısını almaya, çok geçmeden bu yaltaklığı ile sürekli terfi etmeye başladı.Amirlerinin karşısında melek,astlarının karşısında ise Azrail kesildi.

Sinirsel depresyonlara girdi.Yapılan teşhiste: “megaloman” dendi.Arkadaşları arasında Megaloman Rüstem ile çağrılmaya başlandı.Uzun burnu ile ilginç bir tiplemeydi adeta.Gözlerini burnunun ucuna doğru sağa sola çevirdikçe alay konusu olup, arkadaşları kıs kıs gülüyorlardı ona.

Bu hastalığı gittikçe arttı. Fazla çalışamadı.Askerliğini de borçlanıp hemen emekli oldu.

Emekliliğinde eve kapandığı için otuz yıllık eşiyle arası açıldı. Eşi, dayanamayıp boşanma davası açtı.Elinde ne var ne yok hepsini aldı.

Rüstem,tek gözlü bir gece konduğa kiraya çıkıp kendini edebiyata verdi.Sürekli okumaya başladı.Bu arada kısa kısa öyküler ve şiirler yazmayı denedi.Başardı da.Bir dergiden editörlük teklifi aldı.Görevine sıkı sıkıya sarıldı.

Dergiye gelen bütün yazıları acımasızca irdeledi.Yazanları yerden yere vurdu.Bunun bu agresifliği kendisine pahalıya patladı. İşten atıldı.

Şimdi Megolaman Rüstem, tek gözlü barakasında kendi yazdığı şiirlerini bağıra bağıra okuyup deşarj olmaktadır...




kakofoni
kakofoni, @kakofoni
22.9.2010 19:23:11
10 puan verdi
dikkat çekecek bir kalem ve yazı,

tebrik ederim.
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
22.9.2010 18:49:53
10 puan verdi
:))))))))))) Güzel bir hikayeydi. Ne oldum değil ne olacağım demek gerekmiş her zaman. Ne mevki ne para, ne şöhret baki değildir aslında. Önemli olan insanlıktır. Onu kaybettin mi de her şeyini kaybetmişsindir. İbret vericiydi. Tebrikler arkadaşım. Sevgilerimle
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
22.9.2010 18:06:10
10 puan verdi
hiç bir şey olamıyorsan şair ol ahaha sevdim yazını :)
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
22.9.2010 16:19:18
oysa ne iyi biri imiş hayatın acımasız çarkı adamı mahvetmiş
güzel anlatımdı sayglar
Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya, @mustafasakarya
22.9.2010 11:34:16
Yazıyı bitirdikten sonra açıkçası nasıl bir yorum yapmam gerektiği hakkında biraz düşündüm. Öykünüz sanki bana uzun bir yazının özeti gibi geldi. İnceden, anlamlı mesajlar vardı çalışmanızda. Ama en çok dikkatimi çeken anlatımdaki usta üslubunuz. Özelikkle bunun için tebrik etmek isterim.
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
22.9.2010 10:21:17
9 puan verdi
İlginç ve güzel bir öykü. Rüstem'in başına gelenler ise...

Hayatın acımasız dişlileri arasında ezilen bir çok insandan sadece biri Rüstem de.

Belirttiğim sebeplerden dolayı henüz puan vermedim. :)) İlerleyen saatlerde değerlendireceğim artık.

Güzel anlatımınızdan dolayı kutluyorum.
IRIZA
IRIZA, @iriza
22.9.2010 10:06:14
Yazı başlığı dikkatimi çekti..Benimde öyküler de hayali bir Rüstem abim var..Yalnız kendisi Marangozdur, iyi mülayim bir esnaftır..Ara sıra bana meyhanede içki ısmarlar..

Gerçekten yazınızda ki Rüstem hayat ve toplum şartlarından dolayı helak olup gitmiş..Bir çoğumuz gibi..

Adamı tam da tımarhanelik bir hale getirmişler..Sonun da yazar-şair olmuş, bizim gibi..

Yazınız ilginç ve güzeldi..

Kutluyorum.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
22.9.2010 00:10:19
Beğeni:
0
Okunma:
1579
Yorum:
12
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL