iyi akşamlar

yazdığın ilk iki eposta için teşekkür ederim hakkımdaki bu güzel sözleri okumak gururumu okşasa da hakketmediğimin farkındayım...

mevlana adını şu sıralar çok duyar oldum, refik erzurum’dayken senin yolladığın gerçek dostlarla ilgili şiiri yazıcıdan çıkarttırmıştım ve aldığım o çıktıyı öğretmen evinde birkaç kez okumuştum yine yeniden hayran olmuştum mevlana’ya, van dan erzurum’a giderken koltuk arkadaşım van 100.yıl ilahiyat fakultesinden dr.o. g. dü (ünlü olduğundan değil yolda tanıştığımızdan ötürü yazıyorum adını:))hocamla da yol boyunca çok zevkli bi’sohbet yaptık o da mesnevi den detaylı şekilde bahsederek okumamı tavsiye etti, hocam öyle gayretli bi’insandı ki yanında harita metod ebadında fotokopi edilip çoğaltılmış bi’kitap vardı kitap fransızcaydı ve yol boyunca sohbet haricinde o kitabı okudu, tabi yol boyu sohbetlerimizde hakkari’de görev yaptığımdan bahsetmiştim kendilerine, o da hakkari ile ilgili cümlelerin geçtiği yerleri önce fransızca okuyup sonra çevirisini yapıyordu(bi’fransız gibi kıvrım kıvrımdı telaffuzu) bana şimdi diyeceksin ki -tamam fr.ca okuyor ama hakkari’nin konu ile ne alakası var? var var hocam şöyle ki kitap doğu anadolu bölgesinin yerleşim bölgeleri ve kavimleriyle ilgiliydi yani bi’tarihçinin okuması gereken kitap idi ve hocam yol boyunca tüm dağları nehirleri nerede birleşip nerede ayrıldıklarına değin anlattı bana kendimi özel hazırlığını yapmış rehberin yol göstericiliğinde pahalı bir tura katılmış birisi gibi hissettim hoştu..