Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
duruşah
duruşah

OSMANLI İNSANI 1

Yorum

OSMANLI İNSANI 1

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

831

Okunma

OSMANLI İNSANI 1


Yürekler kıble eksenli olunca hayatta iman şuhuruyla mutluluğa dönüşebiliyor bu dönüşümü Osmanlı çok güzel sağlamış ve hayata aksettirmiş, insan merkezli düşünen Osmanlı mimariye de ayrı bir önem vermiş,Osmanlı evlerinde odaların tavanı yüksekti insan ruhunu yüceltmesi, ruha ferahlık ve sükunet vermesi için.

Kapı tokmakları büyük ve küçük olmak üzere 2 halkadan oluşurdu.Büyük tokmağı erkekler küçük tokmağı ise kadınlar kullanırdı.Böylece ev sahipleri tokmağın sesine göre hareket ederdi.
Odaların hepsinde ısınmak yemek pişirmek hatta aydınlanmak için birer ocak bulunurdu.Birde yatak ve yorganların konduğu yüklük bulunurdu.Yüklüğün bir köşesi banyo olarak kullanılırdı.Sofra bezi yada sini denilen büyük bakır tepsi üzerinde yemek yenirdi.

Osmanlı mimarisi basit, kullanışlı, ince, zarif, vakur ve heybetlidir!

Evler fani olduklarını simgeleyen kireç ve kerpiç gibi dayanıksız malzemelerden yapılırken cami çeşme ve hastane gibi hayır kurumları sağlamlığını simgeleyen taş malzemeyle yapılırdı.Zengin ve fakir evini ayırt etmek mümkün değildi...

Yazıya verilen değer, bütün İslam kültürlerinde hat sanatının çok üstünde durulmasına yol açmıştır. Özellikle Osmanlı kültürü içinde hat sanatı çok ilerlemiş, işlevsel görevinin yanısıra, estetik bir düzeye yükselmiş, adeta batı resim sanatındaki tabloların yerini tutar olmuştur. Gerçek bir tablo gibi çerçevelenerek duvara asılan güzel yazı örneklerinden ünlü hattatların yapıtlarına Osmanlı tarihinde çok büyük paralar ödendiği bilinmektedir. Güzel yazı, yalnız levhalarda değil, bundan başka el yazması kitaplarda, fermanlarda, diplomalarda, cami iç ve dış duvarlarında, çeşitli yapıların yazıtlarında, mezar taşlarında, pencere kapağı ya da kapı kanadı gibi mimarlık ögelerinin üstlerinde, halı bordürlerinde, kutu, vazo, tabak gibi gündelik eşyada da kullanılmıştır.

Fransız
Edebiyatının en ünlü yazarlarından olan Gerard de Nervaldır.
Osmanlı
ülkesine ayak basan yazarı ilk şaşırtan konu, çok uluslu
bir yapıya sahip olan bu devletin içinde barınan; farklı
kültüre , millete ve dine sahip insanların kardeşce yaşamalarıdır.
Bu duygularını da şu şekilde ifade etmiştir;

"İstanbul tuhaf bir şehir. Dört
millet bir arada yaşıyor ve birbirlerinden nefret etmiyorlar.
Türkler,Ermeniler,Yahudiler ve Rumlar aynı topraklarda yaşayan
insanlar olarak birbirlerine gösterdikleri tahammül ve müsamahayı
bizde çeşitli vilayet veya partilere mensup insanlar arasında
göremeyiz."
Bir yabancının gözünden Osmanlıyı okurken içim burkuluyor böyle köklü bir medeniyetin torunları olarak; ne kadar sahip çıkıyoruz, ne kadar onlara benziyoruz...

Bu gönül dostunuz Osmanlı’dan af diliyor, özür diliyor ve helallik istiyor







Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Osmanlı insanı 1 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Osmanlı insanı 1 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
OSMANLI İNSANI 1 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gül Kurusu Sevdalar
Gül Kurusu Sevdalar, @gulkurususevdalar
24.10.2007 17:42:54
Kısaca Osmanlı insanının hayatını inancı belirliyordu. Bir anlamda hayata yansımasıydı dinin ve adetler ayetler çerçevesindeydi. Ne çok şey kaybettik Osmanlı'yı kaybetmekle diye düşünüyorum. Yüreğine sağlık CANIMCIM...
kocasinan
kocasinan, @kocasinan
2.10.2007 12:58:19
Evler fani olduklarını simgeleyen kireç ve kerpiç gibi dayanıksız malzemelerden yapılırken cami çeşme ve hastane gibi hayır kurumları sağlamlığını simgeleyen taş malzemeyle yapılırdı.Zengin ve fakir evini ayırt etmek mümkün değildi...


Ahh Osmanlı...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL