Sadece sana;
Nerden gelindi buralara, anlaşılmak en büyük sorun galiba...
Ben cenneteki cayırları dilerken sen cehennemi andığımı sanıyorsun. Kötü sözlere daha fazla yer açmıyorum, işin açıkçası nasıl sevdiğimi bile untmuştum. Ani çıkarekn karşıma nefretimin firenlerini alamadan çarptım belkide. Sonradan hatırlayınca bir zamanlar nsaıl sevdiğimi unutmadığımı senle, ilgili her bir saniyeyi... Güzel şeylerde yaşanmadı değil mesela Mr.Brooks izlerken yanıma gelişini ardından ön sıralarda oturuşunu, kalem koleksiyonun sana verdiğim; güzelliği senle yarışan kalemimi.unutmadım senle ilk içtiğimiz kahveyi şiiri bile ezbere biliyorum. Melekler şehrini izlerken seni düşündüğümü bunları unutmadım.Olumsuzluklar da oldu hem de tonla ama yine de güzeldi .Güzel geçen bir saniye kötü geçecek binlerce yıla bedeldi. Şimdi bana bakınca kir pas toz görüyorsun, pençelerim var ama sen beni başıboş boraktın be Çerçez kızı ... Kimin yanımda olduğu değildi senin yanımda olmaman en büyük sorundu.Ha bir de unutmadım seninle bir sunum yapma borcum olduğunu "erkeğin gölegesinde kadın" sununumda yanım oluşunu da unutmadım. Her neyse daha fazlası duygu sömürüsüne girer, duygu sömürüsünden de neferet ederim. Artık hiç bir zaman görüşmemiz mümkün olmasa da bunları bil, bir de yüzüne karşı söyleyemedim bari burada söylüyeyim geç olsa da; seni her saniye bir önceki saniyeden daha çok seviyorum.