EĞİTİM
Eğitim, istendik davranışlar kazandırma süreci olarak tanımlanır. Hemen hemen tüm eğitimcilerin üzerinde anlaştıkları bir tanımdır bu.
İnsan eğitimi bir ömür boyu sürer. Bunu belirtmemin nedeni; eğitimin okul çağı ile sınırlı olduğu düşüncesinin yaygın olmasındandır. Toplumun büyük bir kesiminde bu düşünceler yaygındır.
Kişinin eğitimi, anne rahminde döllendiği anda başlar, ölünceye kadar devam eder. Bunun bir abartı olduğunu düşünebilirsiniz. Ama yapılan bilimsel araştırmalar bunun böyle olduğunu ispatlamıştır. Müzik sesi karşısında anne rahmindeki bebeklerin hareketlendiği tespit edilmiştir. Yine tespit edilen gerçeklerden biri de annenin aldığı gıdaların doğrudan bebeğin bedensel, zihinsel ve ruhsal yapısına etki ettiğidir. Onun içindir ki; doktorlar anne adaylarının beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatmaktadırlar. Hatta beslenme reçeteleri hazırlamaktadırlar.
Eğitim, klasik bir söylemle ikiye ayrılmaktadır. Örgün eğitim ve yaygın eğitim. Okullarda belirli yaş aralıklarında düzenli olarak verilen eğitime örgün eğitim denir. Bunun dışında bir meslek öğrenmek, bir beceri kazanmak için alınan eğitime de yaygın eğitim denir. Bu eğitim türü genellikle Halk Eğitim Merkezleri tarafından verilmektedir. Özel kurslardan da bu eğitim alınabilmektedir.
Bir toplumun, bir devletin kalkınabilmesi ancak eğitim ile olur. Eğitimsiz bir toplumun medeniyet sahibi olması, dünyanın diğer toplumları tarafından tanınması ve benimsenmesi mümkün değildir. Bundan dolayıdır ki; tüm devletler bireylerinin ve bireylerin oluşturduğu toplumlarının iyi bir eğitim alması için büyük çabalar içindedirler.
Günümüzde medeniyet kurmuş, zenginleşmiş devletlere baktığımızda bunu rahatlıkla görebiliyoruz. ABD, Japonya, Almanya, Hollanda bunlara örnek olarak verilebilir.
Eğitim, zenginliği beraberinde getirmektedir. Eğitim ve zenginlik birbirlerinden ayrılamazlar. Eğitimin olmadığı yerde zenginlik aramak akla pek uygun değildir. Bundan dolayı çocuğumuza, toplumumuza iyi bir eğitim vermeliyiz.