Güzgar gün batımı ile birlikte şiddetlenmekte idi. Gemi yavaşça limandan cıkmak için hazırlanırken kaptan rüzgara küfretti. Bu rüzgarda gerekli hızda ilerleyerek gerktiği yere varmaları çok zaman alacaktı. Yinede mürettebatı topladı ve çoçuklar dedi: "Yükümüz ağır ve önemli. Bu yük eğer gideceği yere varamazsa ne olacağını size söylememe gerek yok sanırım. Bunu ölüm pahasına gideceği yere götüreceğiz."

Tayfalar bir ağızdan seslendiler "Ölsekte bu yük gidecek kaptan"

Motorler çalıştı. Gemi yavaşça ve imkan ölçüsünde sesizce denize açılmaya başladı dalgalar beşik gibi gemiyi sallıyorlardı. Daha limandan cıkmadan yükün ağırlığı ile dalgalrın şiddeti gemiyi etkisi altına almıştı . Ama kaptan ve tafyaları ant içmişlerdi bu yük bu gece gideceği yerde olacaktı. Yavaşça ilerledi gemi ve karanlıkta limandan çıktı ışık yakma lüksleri yoktu çünkü ozaman düşmanları onları görebilir ve anında yok edilirlerdi.

Kaptan saate baktı gece saat 00.30 du gemi yavaşça ilerlmeye çalışarak ceviz kabuğu gibi sallana sallana denizde gidiyordu. Kaptan acıkların daha çok dalgalı olacağını düşündü Allahım yardım et bize bu yuk gitmeli dedi içinden. Boğaz çıkısına gelmişlerdi yaklaşık 40 dakikadır yol alıyorlardı Deniz karanlıktı ve buralar boğazın en sert akıntısının olduğu noktalardı. Kuçuk gemi sesizce ilerleyerek yol almaya devam etti karanlıkta kaptan kuçuk ışıkları yakmaları için tayfaya seslendi ışıklar çılızca yandı denizci fenerleri ile tafyalar daha da yorgun görünüyorlardı. Bir tayfa öne gecerek kayaları kontrol etmeye gemiye yön vermeye gitti. Sesizce konuşmadan kaptan ve diğerleri onun soylediklerini yapmakta idiler . Adam yarım yol sağa dedi kayalardan çıkıyoruz .Deniz delice gemiyi kucakladı gemi kuçuk düşşesi ile sağa sola savrukdu dalgalar oyuncak bulmuş çocuk gibi gemiyi ordan oraya atıyorlardı. Kaptan Allahım güç ver dedi ve ileri gitmek için motorları tam yol yaptı. Gemi tüm gücü ile karanlıkta kayboldu denizle kucaklaştı sankı denize meydan okuyordu. Neden okumasın kı içinde taşıdığı yükü oda biliyordu . O yük ki dünyaya meydan okuyan bir millete bir Kurtuluş Savaşına gidiyordu o savaş için özellikle kaçırılan bir çok mühimmat ve savaş gereci kuçuk geminin anbarlarında kasalarda duruyordu. Ne zorluklarla gelmişti bunlar gemiye ve ne canlar pahasına ama Can kıymetli miydi sanki VATAN yanında.....