Televizyonda, takip etmese de muhtemelen herkesin rastlamış olduğu bir yarışmada insanlar zengin olma hayalleri ile yarışıyorlar. Yarışmada sol taraftaki panelde düşük para ödülleri, sağ taraftaki panelde ise büyük miktarlar var. Yarışan kişinin yapması gereken sol paneldeki mavi kutuları bulmak.

Tek tek kutular açtırılırken mavi çıktığında stüdyoda yaşanan sevinç, kırmızı ya da sarı çıktığında yerini hüzüne bırakıyor. Öyleki, yüksek teklifi almayıp teklif düştününde ya da kutusundan, teklifin altında bir rakam çıktığında veya yüksek teklifi kabul edip de kendi kutusundan 500 bin çıktığında insanların yaşadığı pişmanlık, üzüntü, hezimet oldukça ibretlik oluyor.

İşte bu noktada kader ilmine vakıf olabilmenin, inanıyorum dediğimiz kadere aynı zamanda iman etmenin ne kadar büyük bir zenginlik olduğunu düşünüyorum.

Kaderimiz biz daha doğmadan bellidir ve yaşadığımız her şey Allah katındaki Levhi Mahfuz isimli kitapta yer alır. Allah katında zaman yoktur. Zamana tabi olanlar bizleriz. Allah katında tüm kainat şu an yaratılmış ve şu an kıyamet kopmuştur. Tek bir anda herşey olmuş ve bitmiştir. Zamana tabi olan kullar tüm kaderi bir süreç içinde yaşıyor gibi hisseder.

Bu şekilde düşünüldüğünde, yarışmaya katılan tüm yarışmacıların o yarışmada hangi kutuları söyleyeceği, hangi kutuları söylemekten son anda vazgeçeceği ve yarışmadan ne kazanacağı zaten kaderinde bellidir. Keşke şu kutuyu demeseydim, o zaman daha çok para kazanırdım gibi birşey söz konusu dahi değildir. Keşkelerin sonu gelmez ve bu keşkeler yüzünden kişi mutsuz huzursuz bir yaşam sürer.

...gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz. (Ali İmran Suresi, 139)

Kadere tam iman eden kişi ise bunun lüksünü her mecrada yaşar. Olaylar karşısında üzülmez, gevşemez ve asla keşke demez. Allah’ın herşeyi bir hayır ve hikmetle yarattığını bilir. Allah’ın kendisine genişlettiği mülkünden dolayı sevince kapılmaz, mülkünden kıstığında da üzüntü hissetmez.

Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Allah’ın) verdikleri dolayısıyla sevinip-şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez. (Hadid Suresi, 23)

Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz. (Bakara Suresi, 216) İşte asıl zenginlik budur. İMAN ETMEK. Peki sen buna VAR MISIN, YOK MUSUN?