Ağustos sonu geldi, hava sıcaklıkları hala normal sıcaklık seviyelerinin üzerinde seyrediyor.
İstanbul’daki nem oranı da eklenince, bizler sıcaklığı olduğundan çok daha fazla hissediyoruz.

Serin günleri özlemle bekliyorum.Yağmur altında yürümeyi, serin havada yağmurun cama vuran pıtırtılarını dinlemeyi, yağmur sularının caddelerdeki mazgallardan girdap yaparak akmasını! Karşıdan karşıya geçerken, arabaların sıçratabilecekleri çamurlu sulardan sakınmayı. Yağmurla topraktan yükselen o buğulu, güzel taze toprak kokusunu…

Kış gelince, uzun süre yağmurlu soğuk havalar devam ettiğinde, güneşe olan özlemimizi dile getiririz. Uzun bir süre sıcak olduğu zaman, serin havalara olan hasret düşer aklımıza.

Bu insanoğlu, hep elinde olmayana olan özlemiyle yaşıyor. Ne enteresan, karmaşık bir şekilde yaratmış Rabbim şu kullarını! Bir türlü mutlu olmayan, hep farklı özlemler, hep değişik istekleri olan . Kuluz dayanıksısız, ne uzun süre sıcağa dayanabiliyoruz, ne de güneşsiz soğuk havalar mutlu ediyor bizleri.

Bizlerin suya ihtiyacımız ne kadar çoksa, minik hayvan dostlarımızın da o denli ihtiyacı var.

Duyarlı vatandaşların duvar diplerine, bahçe kenarlarına bıraktığı plastik kaplardaki sulardan,
susuzluklarını gidermeye çalışan bir küçük kedi, ya da en ufak bir tıkırtıdan ürküp hemen kaçan o minik serçeler çok duygusal görüntüler sergiliyorlar.

İçmek, banyo yapıp rahatlamak, yemek, temizlik, bulaşık çamaşır, tabiri caizse su ihtiyacımız, hayatımızın baş köşesindedir hep.

Son yıllarda barajlardaki su seviyesinin yükselmesi bizi rahatlatsa da, kullanırken yine de israf etmeden harcamaya özen gösterelim. Su hayattır, susuz hiçbir canlı yaşamaz bunu biliyoruz.
O halde kullanırken de ona gereken özeni göstererek akıtalım.

Diş fırçalayıp, traş olurken üşenmeyip musluğu kapatalım.Yaşı ellinin üzerinde olanlar, bir dönem İstanbul dahil büyük şehirlerimizde çekilen susuzlukları hatırlarlar. Bir bidon su bulmak için, kaç cami şadırvanı gezerdik.

Bu sıcak günlerde rahatça duş alabilmek ne büyük nimet! Bulaşık ve çamaşırlar makineye, çalıştır, program bitince tertemiz kullanıma hazır.

Günlük hayatta bazı şeyler otomatiğe bağlanmış gibi rutin devam edince, insan kıymetini anlamıyor, ya da unutabiliyoruz.

Suların bu sıcak havalarda birkaç gün akmadığını düşünün! Yıkanacak su yok, yemek pişirmek için içme suları piyasada kapışıldığı için tükenmiş. Hepimiz perişan bir halde olurduk.

Yarabbi verdiğin su nimetine ne kadar şükretsek azdır! Eksikliğini gösterme Yarabbi!

Duyarlı vatandaşlar olarak suları boşa akıtmadan, dikkatli kullanalım. Unutmayalım, bizim ülkemiz bol su kaynakları bakımından oldukça zengin bir ülke. Belgesellerde izlediğimiz bir çok Afrika ülkesinde, bir bidon su için kilometrelerce yol kat etmeleri gerekiyor.