Ne için yaşar ki insan? Bir lokma ekmek bir yudum su için mi yoksa görünüşüyle doyduğu muazzam sofralar yani daha fazlası için mi? Nefes alıp vermek için yahut kalbi atsın diye mi? Ayakta durabilmek, diri olabilmek için mi? Yalnızlık için mi yaşar yoksa topluluk için mi? Kazanıp biriktirmek için mi, yoksa pervasızca harcayıp savurmak için mi yaşar? İllede kazanmak ve kaybetmek için mi yaşar? Dünyaya bir kez gelip tüm hazları tatmak için mi yoksa yeryüzünde şuursuzca dolanıp gezmek için mi? Kendinden vazgeçmek için mi gelir dünyaya yoksa kendini bulmak için mi? Çocukken hayaller kurmak, oyun oynamak ve büyüdüğünde saçma demek için mi yaşar? Yoksa ille de okuyup büyük adam olmak için mi? Birileri istiyor diye bir şeyler yapmak için mi? İnsanlar gücenir diye yaşamak için mi? Kısacık hayatında programlanmış gibi “gerekeni” yapmak için mi? Kendisini programlamak isteyenlere müsaede etmek için mi yaşar? Ya da bir amaç aramadan eğlenmek ve evlenmek, yahut gününü gün etmek için mi yaşar? Etrafında olup bitenlere aldırmamak için mi, aldırıp da ağlamamak, kendini parçalamak için mi yaşar? Bir kere geldimi dünyaya dönüşü olmadığı için mi yaşar yoksa? Annesi, babası, kardeşleri, eşi, evlatlar veyahut patronu için mi? Birilerini tatmin etmek için mi yaşar acaba? Peki kendisini kim tatmin eder? Dostları için mi yaşar, onlarla vakit geçirmek için mi yani zamanı tüketmek için mi? Taş tıkırtıları arasında bir kahvehanede sabahtan akşama kadar oturmak için mi?

İnsan ölmek için mi gelir dünyaya, ölecekse niye gelir ki? Sahi ne için yaşar ki insan? Haz almak ve haz vermek için mi yaşar yoksa acı çekmek ve çektirmek için mi? Mutlu olmak için mi direnir yaşamaya yoksa mutsuz olduğunda ölümü seçerek güçsüzlüğünü beyan etmek için mi? Bir ümidin peşinden mi koşar insan hayat boyu yoksa hüsranlarının intikamınımı bekler? Hayatı tatmak için mi onu yenmek için mi gelir şu dünyaya? Aynı dünyaya sahip olmak için mi yoksa onu terketmek için mi yaşar? Güneşin sıcaklığı, denizin berraklığı, kuşların besteleri ve rüzgarın fısıltısını hissedebilmek için mi? Yetinmek için mi yoksa hep istemek için mi yaşar sizce? Yoksa iradesi dışı geldiği şu alemde iradesi dışındamı yaşar?

Bu soruların cevabı her bünyede cevaplanacaktır ve her bünye kendi ne içinini bulacaktır.Ancak hakikat tektir ve tekliği sever.Bu yüzden ne içinin cevabını en iyisi Sevgili’nin dilinden vermek: Dostu için yaşar! En sevdiği, en merhametli, hayatının hiç bir anında yanından ayrılmamış, doğumundan ölümüne kadar her anında onunla olan ve ölümünden sonra da onu bir başına bırakmayan Yüce Dostu için.Refik-i Ala için...Yine de sormadan edemeyeceğim: Yoksa insan benim gibi bu tip boş sorular sormak için mi yaşar? Boşverin hayat devam ediyor,günümüz insanı sadece devam etmek için yaşar, durmak için değil.Deminden beri yaptığım gevezelikler sadece bir kulağıma diğerinden çıkmak üzere fısıldadığım saçmalıklardan ibaret...

“Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar.”(Enam-116)