Artık herşey açık. Ne yerde ne gökte, saklanacak yer kalmadı. Ne sırrımız var artık bilinmeyen, ne de yurdumuz görünmeyen. Her şeyle ortadayız. Kaçabilecek yer kalmadı.
Korkulacak düşman çok, korkunun faydası yok. Her an saldırmak için uğraşıyor. Uzaktan uzağa takip ediyor. Beni tanımak için her türlü bilgiyi topluyor. Daha hızlı ve daha hızlı. Ne zaman saldırır, bilemem.
Korkma! Artık onun da saklanacak yeri yok. Kendini saklamıyor da zaten. Bilgiyi kıskanmıyor da. Tezgahına öyle bilgiler koyuyor ki, yalanlarla değil doğrularla kandırıyor. Bizse, faydalı faydasız hepsini değerlendiriyoruz. İşin içinden çıkamadıkça, onların istediği gibi düşünüp, beklediği davranışları sergiliyoruz. Bu kadar şeytani.
Sen tezgaha dök elinde ne kadar bilgi varsa. Doğrularla öyle kandır ki, o, bilgiyi seçip değerlendirinceye kadar yapacağını yaparsın. Unutma hızlı olmak zorundasın. Yeni doğrular üret ki, yeni meşgalesi olsun. Sen o zamana kadar gene yaparsın yapacağını.
Çoktan seçmeli sınav yap. Kaçta kaç doğru tutturacak. ben söyleyeyim: Hepsi doğru çıkacak. Bilmediği şey şu: Hangi doğruyu seçtik, hangi doğruların kombinasyonuna göre davranıyoruz. Yüz doğrumuz olsa, onbin davranış seçeneğimiz o zaman için olacak, ve bir sonraki zaman için bir onbinlik seçeneğimiz daha var.
Bırak o düşünsün. sen uygula, ama çabuk ol.