HANNOVER`DEKI IKI TÜRK SEHIDIMIZ

Yil 1683…

Osmanli,Viyana kapilarina dayanmis,Viyana kalesini bir an evvel ele gecirmek istegiyle yanip tutusuyordu.

Okcular,binlerce oklarini,kalenin surlarindan iceriye firlatmaya devam ettiler.Kalenin icerisine yigilan oklari;hristiyan cocuklari,sevinc cigliklari icerisinde;birbirleriyle yaris halinde toplamaya calisiyorlardi.

Kalenin surlarina dayadiklari merdivenlerden tirmanmaya calisan askerlerin üzerlerine dökülen kaynarlar sular altinda
„Yandim anam!“ feryatlari yükselmeye devam ettikce,düsmanlar sevinc cigliklariyla kendilerinden geciyorlardi…

Osmanlidaki sikintilar,had safhasindaydi.Takviye birlikler olan istihkam ve levazimdan gerekli olan desdekler bir türlü gelmiyordu.

Viyana düsmeliydi,düsmek zorundaydi.Ne yazik ki;bir türlü düsmüyordu.Nedense olmuyordu iste!

Hacli ordusu,direnmeye devam ediyordu.Papa,bütün hristiyanlari,Osmanliya karsi tek vücut toplamayi basarmis;kilisedeki bütün canlar,Osmanli`nin hezimete ugrayacaginin mustusunu vermek üzere;“can!can!“ diye sesler cikarmaya hazirlaniyordu.

Korkulan oldu!Viyana yine düsmedi.Ne yazik ki son seferde böylece basarisizlila nihayete eriyordu.Sayisiz sehitler verildi.Osmanli esirleri,hacli birlikleri tarafindan ülkelerine götürüldüler.

Hannover prensesinin hizmetinde kullanilmak üzere hediye edilen Osmanli esirleri Mehmed ve Hasan`a baski ve vaatlerde bulunulmasina ragmen;hristiyanliga gecmeyerek müslüman kalmanin asalet ve askiyla yasamlarini sürdürmeyi yeglediler.

Mehmed`in kökleri,Konya Karamanogullarina;Hasan`ki ise Candarogullarina dek uzanmaktaydi.Atalari,akinci boylarindan olup Rumeli`ye gecen ilk Türklerdendi.Kendileri de sipahi askeri olarak orduya katilmislardi.Her ikisinin de diger arkadaslarindan farklligi;medreselerde fen ilimleri almis insan sagligi üzerine dirsek cürütmeleriydi.

Mehmed ve Hasan`in esir olarak bulunmalari,Hannover halkinda büyük sevinc yaratti.Muhtesem Osmanliyi yakindan görmek,Hristiyan halk icin bayram yapmak kadar büyük mutluluk veriyordu.

1691 yilinda bir kac ay arayla ölüp sehitlik mertebesine erdiklerindeHannover`in kraliyet mezarligina defin edilmesine izin verildi.

Yil: Agustos 2010

Ankara`dan turist olarak gelip Hannover`i gezen bir aile; bu iki sehidin mezarinda dualarini yaptiktan sonra gözyaslarina hakim olamadilar.

Baba Ayhan,ilginc buldugu bu yigit Türk`lerin
Öyküsünü;esi Suzan ve onbir yasindaki kizi Aysu` ya anlatmaya calisiyordu.