Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar

KADER

Yorum

KADER

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1020

Okunma

KADER

Yaşamaktan ümidini kesmiş hali yaşantısını etkilemeye başlamıştı son zamanlarda. Orta yaşa gelmişti. Yaşıtlarına baktığında, hepsinin evlenip, çoluk çocuğa karıştığını gördükçe, morali bozuluyor, yıllardır çektiği hastalıklar da psikolojisini iyice bozmuştu.

Son zamanlarda, hayatı ile endişeleri iyice artmaya başlamıştı. Ailesi ile yaşıyordu. O’ nun sağlığı için elinden geleni yapan babasının ölümünden sonra yaşamını annesi ile devam ettirmişti bugüne kadar. O yaşlandıkça, endişeleri artıyor, yalnız kalma korkusu kaplıyordu içini. Bu durum da bazen ruhunda fırtınalar koparıyor, istemediği şekilde annesine öfkeli çıkışlarda bulunmasına sebep oluyordu.

Oysa, rahatsız olmasına rağmen, sağlıklı insanlar gibi okula gitmeyi, meslek sahibi olmayı, aşık olmayı, evlenmeyi ve en önemlisi Anne olmayı o kadar çok istemiş fakat hastalıkları nedeniyle, evle sınırlı bir yaşama mahkum olmuştu.

Çocukluğundan bu yana, hastanelerde geçen yaşantısı, bıkkınlığa ve ümitlerinin tamamen bitmesine yol açmıştı. Ağarmaya başlayan saçları ve kullandığı ilaçların etkisiyle şişen vücuduna baktıkça, öfkesi gittikçe artıyordu.

Zaman zaman hayalinde kurduğu hayal aleminde, olmasını istediği, hayal ettiği sevgilisini yaratıyor ve sanki gerçekmiş gibi annesiyle paylaşıyor ve onun geleceği zamanı söylerken, gözlerinde ışıltılar artıyordu.

İlk başta anlamamıştı bu durumu yakınları. Olması imkansız bir durumdu. Evden çıkmayan bir insanın, anlattığı şeyleri yaşaması mümkün değildi. En sonunda, bir psikiyatr muayenesi sonucunda anlaşılmıştı. Doktorun tavsiyeleri ile biraz kendine gelmişti en sonunda.

Kendine bakacak durumda değildi. Üstelik bir sürü hastalıkla uğraşıyor ve bakımı annesi tarafından yapılıyordu. O’na o kadar eziyet etmesine rağmen o yılmıyor, onu ayakta tutabilmek için elinden geleni yapıyordu. Kızının, bu durumdan kurtulması için araştırma yapıyordu Melek Hanım. En sonunda, evdeki sınırlı yaşamından kurtulması ve sosyal yaşamın içinde yerini alması için beceri kurslarına göndermeye karar verdi. Başladığında, kendine güveni artmış ve eve daha mutlu gelmeye başlamıştı. Terapi iyi gelmişti ona .

Bir gün terapide rahatsızlandı. Hastaneye götürülmüş ve müşahede altına alınmıştı. Hemen yakınlarına haber verildi. O sırada, başka bir hasta da, aynı odada yatırılmış ve tedavisi yapılıyordu. Annesi gelmiş ve kızını bulmuştu acilde.

Tedavisi bittikten sonra bir sandalyeye oturdu. Karşısında oturan bir hasta, sürekli ona bakıyor ve anlamadığı sözler söylemeye çalışıyordu.

İşleri bittikten sonra hastaneden çıktılar annesiyle. Az önce gördüğü adamın da peşinden geldiğini fark etti. Otobüse bindiklerinde, o da binmiş ve yanlarına oturmuş ve onlarla konuşmaya çalışıyordu sanki ;

“ Teyzeciğim, kızınız mı ? Geçmiş olsun. Az önce, ben de hastanedeydim. Ben de rahatsızdım. Kızınız bekar mı ? “

“ Evet kızımdır kendisi. Niye soruyorsunuz ki ! “

Melek Hanım, huzursuz olmuş fakat otuz altı yaşlarında gözüken bu adama karşı da içinde bir şefkat hissi oluşmuştu. Diğer çocuklarını evlendirmiş ve hatta torunlarını da büyütmüştü. Onlar için endişe duymuyordu bu yüzden. Tek düşündüğü en küçük kızıydı. Ölümünden sonra onun ortada kalacağını ve kendine bakamayacağını düşünüyor ve endişeleniyordu. Daha önceleri de talipleri çıkan kızının evlenmesine sıcak bakmamış ve gelen taliplere gerçeği söyleyerek, uygun bir dille reddetmişti. Son zamanlardaki, yaşattığı sıkıntılar ve yaşının ilerlemesi nedeniyle, daha fazla düşünmeye başlamıştı kızının geleceğini.

“ Kızmayın teyzeciğim. Ben, kötü bir insan değilim. Otuz yedi yaşındayım. Bekarım. Hayatta bir anam ve bir ağabeyim var. Bir fabrikada çalışıyorum. Gördüğünüz gibi kolumun biri sakat. Aynı zamanda başka bir hastalığım daha var. Kızınızı çok beğendim. Kızınızı istemeye gelebilir miyiz ? “

“ Oğlum, bu burada konuşulacak bir konu mu ? Telefon numaranı ver bana. Biz bir konuşalım. Sonra size haber veririz. Haydi , şimdi bırak peşimizi. Hiç uygun olmaz. Üstelik kızım rahatsız. Bir evin sorumluluğunu yürütecek kadar sağlıklı değil. “

“ Ben razıyım her şeye. Ben ona bakarım. Maddi durumum da fena sayılmaz. Ona bakarım ben. Lütfen teyzeciğim. Telefon numaranızı alabilir miyim ? “

Melek hanım, şaşkın bir durumda kalakalmış ve o şaşkınlıkla telefon numarasını söylemişti bile. Mine, tüm bu olanlara şaşkınlıkla bakıyor ve hiç konuşmuyordu.

Eve geldiklerinde, ikisi de bu olaya anlam veremiyordu. Kafaları karışmış ve ne yapacaklarını bilemez hale gelmişti. En doğrusu, diğer kardeşlerle konuşmaktı. Konuştuklarında, mantık galip gelmişti. Hiç biri de onaylamıyordu bu evliliği. Boşanmaların hızla arttığı bu dönemde, beklentiler yüksek olacak ve olmadığında da, mutsuzlukla sonuçlanacaktı.

Mine hoşlanmasına hoşlanmıştı fakat, hayatında ilk kez mantıklı bir kararla, sürdüremeyeceği bir evliliği kabul etmediğini bildirmişti yakınlarına. O kararı verirken de, ruhunda yine fırtınalar kopmuştu aynı zamanda. Sadece birer bardak çay içme isteklerini bildirmişlerdi onlara. Ve bu, ertesi günü olacaktı.

Telefonda, numaraları çevirdi. Karşıda o vardı.

“İyi akşamlar.Siz yarın gelecektiniz ama gelmeyin. Onun için aradım. Çok düşündümSizinle ya da bir başkasıyla evlenemem. Kusura bakmayın, Kaderime kimseyi ortak edemem. Ben bir evliliği ve evin sorumluluğunu alacak kadar güçlü hissetmiyorum kendimi. Özür dilerim. "

Telefonu kapattı. Annesine sıkıca sarıldı. Başını, göğsüne yasladı bir müddet o şekilde oturdular. O’nu gerçekten seven insanı kucakladı sıkıca.

Sonra da, yaşadıkları bu olay gülümsemelerine yol açtı…




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kader Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kader yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KADER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
direniş
direniş, @direnis
2.8.2010 11:21:53
Tebrikler nermin

enfes bir hikaye

selam ve saygılar uzaklardan
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
1.8.2010 11:22:08
Sevgili Nermin, ben bu Mine'yi tanıyor gibiyim
Denemesinde fayda vardı gibi geldi banada...
Kurgu, ya da gerçek, ne olursa olsun, yazı bana göre çok güzel.

kutluyorum... sevgilerimle....
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
1.8.2010 09:41:19
8 puan verdi
Çok güzel kaleme alınmış ama hüzünlü bir yazı.
İlk diyaloğda anne dağmat adayına kızım diye hitap ediyor. Yanılmıyorum her halde. Kuzum mu Yazacaktınız?

Yazı anlatım olarak da baymıyor. Merak uyandırıyor.

İçeriğe gelince: Keşke şansını deneseydi. Büyük sorunlar paylaşıldıkça hafifler.

Kadere gelince: Her şey kader dir. Bizler yaptıklarımızla kaderi gerçekleştiririz. Külli (Büyük) İrade Allah'ın dır.
Ama küçük ( CÜZ-İ) irade kesinlikle kuldadır.

Mesele neye ettiğimizdir. Etki edemediklerimiz zaten bizde değildir.

İnce bir çizgi. Zor bir konu. Başarılı bir anlatım.
Tebrikler.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
1.8.2010 07:38:07
evet yine harikasın kurgu veya gerçek
ama anlatım çok güzeldi
saygı sevgimle

bir deneseydi diyorum bende belki arkadaş olarak kalabilirdi
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
1.8.2010 01:05:26
Bazı kararlar insanı zorlar. Çok etkilendim okurken.. İnsan her kararının doğruluğu veya yanlışlığını yıllar sonra test edebiliyor . Bazen o anda göremiyor. Harikaydı yine anlatımın arkadaşım. Tebrik ederim. Sevgilerimle..
Can Murat
Can Murat, @canmurat
1.8.2010 01:03:59
Alttaki beyefendiye katılıyorum

Zorlamak lazım bazen şartları...

Yine güzel bir yazıydı kutlarım Nermin hanım

Saygımla.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
1.8.2010 00:46:11
10 puan verdi
bir denesemiydi.......ne kaybederdiki.....çok hoş bir yazı kalemide kendi gibi mütevazı.....tebrikler kardeşim.....
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL