2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1081
Okunma
Ölüm, her faninin varacağı son duraktaki son istirahatı...Yakın zamanda birçok tanıdığım ve akrabamı kaybettim.Belki ölüm için kaybetmek doğru bir ifade olmuyor ama dil öyle alışmış artık.Ölmek neden insana soğuk ve ürpertici gelir? Halbuki hastane morgundaki kişinin bize dokunacak hiçbir kötülüğü ve etkisi yoktur.Ama biz yine de korkarız.Kendi zihin dünyamda bu psikolojik durumu yorumladım ve şu kanıya vardım:Aslında biz ölülerden değil bize hayatın tüm zevklerini kesecek ölümün kendisinden korkuyoruz.Aslında ölümden korkanlar , içinde büyük yaşama sevinci bulan kimselerdir.Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirlerinde hep ölüm korkusu vardır;çünkü o ölümün kendisindeki hayat sevgisini alacağı için ölümden korkmuştu."Yaş otuz beş, yolun yarısı eder..."derken bile yaşama sevgisini dile getirmişti.Ben de diyorum ki yaşamaya çalışalım, doğru yaşayalım, doğru ölelim.Ve hayatın her anını dolu dolu ama insanca yaşayalım.Çünkü yapacağımız daha çok şey var.Son söz Cahit Sıtkı’yı yad ederek diyorum ki" Yaş otuz beş, daha yolun başındayım..."