Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Ney-i Nevan
Ney-i Nevan

BİTTİ

Yorum

BİTTİ

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

695

Okunma

BİTTİ

Sancılı bir yaz gününe dönüşüm vakitlerinde geldin sen. Ellerin kınalı.. Buram Buram Gül kokuyordu şakakların.. Gözlerin Derin denizlere doğru bakıyor ve tehlikeli cam kırıkları bulunduruyordu saydamlığında göğe doğru. Yansımasında ben.. İçtim yudum yudum, dayanamadım.. Yaralı tenini okşadım. Seni sardım rüyalarımda. O vakitler ise deli deli hasret kokuyordun.

Dur.. sakın kıpırdama. Kolundan tutuyorum. Yakaladım seni, kaçma benden.. kokluyorum.. hala aynı.. Biraz gül gibi, bir tutam deniz tuzu ve koca bir bardak yitirilmiş özlem yine.. Gitme.. Oysa ben turuncu-kızıl-kahve akşam üstleri ayırmıştım ikimize. Senin hiç haberin olmadı mı,duymadın mı ? Sesimi duyuramadım mı ?

Ne yazık. Ezelden öte sonsuzlukta yaslayacağım ellerimi göğsüne. Usul usul ağlıyacağım koynunda. İmkansızlığın ardında sözler kifayetsiz sana, bana, bize.. Oysa ben masmavi huzurun içinde filizlenen sarmaşık güller arasında vuslatı bekliyordum. Oysa Ben.. O güllere bir bir parmağımın ucuyla dokunup özgürlüğe azad edercesine, kanaya kanaya kan kırmızısına bulanan dokularını okşayacaktım. Sen kokulu olanlarını sen belleyip yudum yudum içecektim, içime çekecektim.. Oysa ben.. Sana derecektim incinmiş güllerimizi, unuttun mu söz vermişti gözlerin ; eleele adımlayacaktık gül bahçemizi.. Oysa utangaç yanaklarımızın rengi güllerin kırmızısına galip gelecekti.. Oysa.. O da ne ?

Her yer kırmızı kesildi vakit tanı bulmadan.. Yer, gök, gün, tabiat.. yüreğime sancı girdi, çok acıyor.. dinmiyor.. Tanrım.. Nasıl bir uğultu bu ? Kulak delecek.. Çok korkuyorum. Bırakma elimi yasaklım. Tik tak, tik tak, tik tak.. Kıyamet günü çatmış olmalı diye yükseltti sesini göğün asi kızıllığı.. Sıkı sıkı kavradım ben yine seni her ihtimale karşın.. Sıcaklığın git gide düşüyor mu ne ? Eskisi gibi sarmıyorsun beni o bahçelerde. Üşüyorum.. Tir tir titriyorum.

Nerdesin be acımasız yürek yoldaşım ? Kınalı parmakların kayıverdi parmaklarımın arasından.. Sürüklendim.. Kor oldum.. Üşümüyorum artık, cayır cayır yanıyorum.. Hem öyle bir yangın ki bu ; az kaldı, patlayacağım, volkanlarım sizin köyü de saracak eyvah eyvah.. Sen sabrın nabızlarında gül desenli sevinçlerimize ihanet ettin, küskünüm sana. Bana kıyamazdın hiç, biliyorum, ama neden denizindeki dibe vurmuşların şarap şişelerinden gark olmuş kırıkları ok misali saplayıverdin ki içime içime ?

Dilime pelesenk olmuş sitemkar harfler ezberimden geliyor. Hiç biri yakışmıyor bembeyaz çocuksu göğsünden fışkıran gül kokulu kan kırmızısına.. Burnumu yakıcı bir kan kokusu sardı. Ciğerlerim yaşlarla kaplı duman duman tütüyor.. Bir parça bez ve biraz ılık su olsaydı şimdi yanımda.. Kan kaybını önlemeliyim. Çırılçıplağım. Yırtık tenim bez görevini görebilir belki. Saplıyorum hançeri sensizliğe uzanan en acı haykırışıma. Açık kalbin atmaktan yorulmuş hissedebiliyorum. Göğsünün üstüne uzanıp kalmışım. Nefesim kesiliyor.

Tik tak, tik tak.. Vakit, doğmamış kızım, nazlı ecelime doğru akıyor.. Sonunda can veriyorum galiba. Zararı yok senin içindi, sevdalığım. Can yitti. Su toprağa akıyor. " Cansu " tükendi. Minik kızımı da aldım yanıma tasalanma.. O götürüyor beni kaf dağının ardına, masallar diyarına. Sonumuz meçhul ama ben ona güveniyorum. Ya cennetin ılık baharları ya cehennemin kor ateşi..

Yola devam.. Gelmiyor musun babası ? Oysa ben seni kurtarmak için saplamıştım hançerimi basit bünye denklemime. Kapkara, sürgülenmiş kapıların altında bir yudum umutla, cennet kokulu nefesini beklemekteyiz hala.. Çok sıkıldık, bir sigara yakmalıyım seni beklerken.. Hasrete sardım tütünümü. Şah damarımdan altın bir vuruş daha. Madem gelmeyeceksin güller için beklemenin bir anlamı yok artık. Kuytu bir köşe bulup avcumun içindeki son goncayı da yere serpevereceğim. Serpilir mi, serpilmez mi orasını bilemiyorum işte.. Bir kez sulandımı yeter aslında. Bir gonca içinde büyüyüp seni bana getirmeyi görev bilmeli ecel kızım.

Tik tak, tik tak, tik tak.. Karanlığa boğulduk birden. Buğulu sesin ismimi zikretti de, şu an için çok geç.. Vakit.. bitti’ de donakaldı. Bitti..

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bitti Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bitti yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİTTİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
3.8.2010 12:36:53
Bir tarzın var.

Yalnız yazıların birbirini çok çağrıştırıyor.

Lakin sanatlı ve gelişmiş.

Tebrik ederim.

İyi konular seçersen daha da iyi olacak.
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
29.7.2010 22:39:50
şakkaları gül kokuluya bitti noktası etkiledi...

kutladım...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL