3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
729
Okunma

Kadın, gözlerine baktı adamın. Bir zamanlar içinde kendini gördüğü gök rengi gözlerine baktı. “ Neredeyim? “ diye sordu kendi kendine.
Adam, alıştığı çimen esintisini aradı kadının gözlerinde. Bilmediği bir rüzgârın karşısında buldu kendisini. Buz kesti bedeni.
…/…
giderken
gözlerini bırak bende
masmavi gökyüzüm olsun
yıldızların düşsün kucağıma
aydınlansın karanlık gecelerim
martılar uçtukça sonsuzluğunda
seni yaşayayım
kanatlarının rüzgarında
…/…
Kadın, elini uzattı dokunmak için adamın tenine. Değemedi. Geri kaçtı parmakları. İstemedi…
Adam, derin derin içine çekti kadının sevdiği kokusunu. İrkildi beyni. “ Bu ne? Ben bu kokuyu tanımıyorum “ dedi, isyanlar içinde. Geri çekildi, adam.
…/…
kokunu bırak bana
yokluğuna dayanacak gücüm olsun
tenimden sızıp damarlarıma
özledikçe
seni yaşatsın bana
…/…
Kadın, yüreğine baktı.
Adam, yüreğine baktı.
…/…
bırak sevgin kalsın yüreğimde
tadın kalsın dilimde
ne olur
ve özlemin
en ücra köşelerimde
kimselerin görmediği saatlerde
seni yaşayabileyim
sensizliğimde....
…/…
Kadın ve Adam bakıştılar.
Bir umutla aralandı dudakları.
“ Seni Seviyorum “
.
.
.
.
“ Hoşça kal “ dediler birbirlerine.
…Son…
Eser Akpınar
20.07.2010
İzmir