Şimdi size Atatürk’ü sevin demekten daha öte şeyler söyleceğim. O’nun ne yapmak istediğini anlamak ve ona göre hareket etmek gerekir.

Mustafa Kemal Atatürk kısıtlamacı değildi. Sadece, birliği sağlamak amacıyla hareket etmiş ve gereğini yapmıştır. Gerek içten, gerekse dıştan gelen bölücü tehlikelere karşı önlemlerini almıştır. Atatürk menfaatçi, mafyacı, düzenbaz değildi. O sadece bu ulusa ömrünü adadı. Yılgınlık bilmeden çarpıştı. Söylevler verdi. Büyüklenmeden dağ-taş, şehir şehir dolaştı Yurdunu. Lüks otellerde kalmadı. İsviçrelerde euroları yoktu. Bir gün evlenip ertesi gün boşanmıyordu. 3-4 tane karısı da yoktu. Ömrünü trablusgarp’ta, Suriye’de, Balkanlar’da ve Anadolu’da geçiren bir kişi nasıl sahtekar olabilir, Hem de etrafında bile düşmanları varken.

Yaptıkları-ömrü olsaydı- yapacakları hep bizim içindi, buna yürekten inanalım. Ve daima gerçekten bize yararlı ne varsa onunla meşgul olalım. Çocuklarımızı okutalım, kendimiz bilglenelim. İsterse herkes kendi inancına göre ibadetini yapsın. Ama, gösterişsiz, inançları sömürmeden. İsterse de yerine getirmesin ibadetini. Kim karışır. Tarlada, fabrikada, büroda nerede olursa olsun, üretelim. Türkiye’mizi düşünelim. Yani, Ulu Önderimizi örnek alalım.En tepeden en tabana kadar böyle hareket edip, ülkemizi güçlendirirsek, kim durabilir karşımızda. İkiliğe değil, birliğe gereksinimimiz var her zaman. Atatürkçüyüz diyoruz, bu lafta kalmasın. Uygulamalarda kendini göstersin. İnanın, O’nun ilkelerini anlamak, durmadan bilinçli çalışıp, aydın kişiler haline gelmemiz demektir. Her türlü yeniliğe açık olmak, ama bize yararlı duruma sokmak demektir yenilikleri. Atatürkçülük, kısıtlayıcı ve bir cendere gibi baskıcı değil, tam tersi özgürlüğü daima benimseyen, yenilikçi, durağan değil dinamik bir sistemden öte, hayat tarzıdır.
Sonuçta, Atatürk’ümüzü çok sevelim, sevelim sevelim. Ondan başka kim var dünyada? Tek adam çıkmış ve sadece bize değil tüm dünyaya örnek olmuştur. Dünyada her lider savaşa naraları atarken, O" Yurtta sulh, dünyada sulh" demiştir. Sözlere dikkat edersenizz, yine öncelik her zaman yurdunda değilmi?kesinlikle yurdunda!