Dünya zemininde ayaklarım kayarken bir bilinmezliğe, tut n’olursun bırakma bilmediğim alemlere… Soluklanmak istiyorum Ya Rab! Yüreğim üşüyor artık,mahşeri bir yalnızlıkla geliyorum. Aç Ya Rab n’olursun aç göğsümü tekrar bir köz değdir. İçimin vahalarından kurtar beni genişlet. Dünyanın omuzlarıma yüklediği bu ağırlık, yüzümü yere düşürmeye başlamışken, bu yükü benden alarak belimi sen doğrultursun. Tüm zerrelerim affına sığındı…Mecalsizim,hissizim,bir o kadar da cahilim… Al yükümü Ya Rab n’olursun al belimi büken bu yükü tekrar hafiflet beni. Doğrult ki beni, yüzüm sana dönebileyim. Elimi sana açabileyim doğrult bu acizi. Aklımı sürgün ettim mantığın hiç uğramadığı yalancı uğraşlara. Her insan ektiğini biçer değil mi? Ya Rab! Günah ektiğim bahçelerde kara güller büyüdü, kokusuz, renksiz. Değersizliğimi bilerek, mecruh bir hal ile geldim işte… Kalbimi avcuma sıkıştırarak,rengini kimse görmesin diye saklıyorum.
Ya Rab!.Benim sana anlatmaya halimi kelama ne hacet,sen beni bilirsin benim halim zaten aşikâr. Kurtar n’olursun bitsin artık bu esaret! Sevdası her şeyden âlâ n’olursun aç yüreğimi ben senden bir inşirah istemeye geldim, ferahlamaya geldim. Ameliyat masasına yatan elbette acı duyacak neştersiz cerahat olmuyor. Sana mani her ne varsa al alemimden. Hatta öylesine razıyım ki ukbada dahi onları tekrar verme. Yalnız senin muhabbetini ver...
Yerim cehennemin hüzün vadiside olsa, ruhum üflendiği yerin tenefüsünü yapabilsin yeter. Mevzu Seni razı edebilmek, Seni tanımak değilmi !
Ya Rab, Sen Rahimsin, Sen demedinmi Marifeti isteyene veririm. İstiyorum Ya Rab; Senin marifetini Senin hikmetinle istiyorum. Vermek istemeseydin istemek vermezdin Senin Şanına layık isteyişi yapamam ki. Senin şanın nasıl bilemem Sultanım izin verde şu aciz kulun Senin muhabbetini tatsın. Sultanım ben sende kalmaya geldim.
Miraç’la gönderdiğim hediyelerin ve o mirac sahibi Yaverinin ehemmiyetini alemimizde Hay ismi şierifinin hatırı için ruhlarımızda hayatlandır. Bir inşirah ver.

AMİN AMİN AMİN............