Sizlere kalem-insan ilişkisini ve birbirlerine olan benzerliklerinde bahsedeceğim. Yanlış okumuyorsunuz, bu söylediklerim tamamen şuurumun hiç olmadığı kadar yerinde olduğu bir zaman ve mekânda kaleme alınmıştır. Efendim, öncelikle bu her güzel sıfata layık olan kalemi biraz anlatayım. Hepimizin bildiği üzre kalem, yazma eylemini gerçekleştirmemizi sağlayan, içinde mürekkep diye adlandırdığımız içinde çeşitli renklerde boya ihtiva eden bir nesnedir. Herkes ömründe mutlaka bu nesneyle bir şekilde tanışmıştır. Bu da gösteriyor ki dünyada en çok bilinen nesnelerin başında kalem gelir.


Biliyorum, çoğunuz "Bırak gazel okumayı, bunları biz de biliyoruz. Sen asıl konuya gel!" diyorsunuz. Tamam, kızmayın efendim. Benimkisi sadece kompozisyon derslerinde yıllardır öğretilen giriş-gelişme-sonuç bölümlerinin giriş kısmını bir şekilde atlatma çabasıdır.


Çoğumuzun cebinde, çantasında, kalemliğinde, masasında yer alan kalemler... Renk renk, boy boy, çeşit çeşit olan kalemler... Önemli gördüğümüz yerlerin altını çizdiğimiz, imzamızı attığımız, not aldığımız, mektup yazdığımız, hediye ettiğimiz (ve aldığımız) kalemler... Bizim için sıradan olup akıbeti umursanmayan kalemler... Değerli olup bir ömür saklanılan kalemler...


Buraya kadar kalemlerin bizde kazandığı anlamları ifade etmeye çalıştım. Şimdi diyeceksiniz ki "Ya kardeşim, hani sen kalem-insan benzerliğinden bahsedecektin?" Haklısınız, lütfen kızmayın ve bekleyin!


İnsanlar, her renkte ve ırkta olan insanlar... Kimi siyah, kimi beyaz, kimi sarışın, kimi kumral... Her gün bindiğimiz otobüste, yürüdüğümüz yolda gördüğümüz yüzlerce yabancı yüz... Bizim için varlığı ve yokluğu önemli olmayanlar; varlıkları ile mutlu edip gitmeleri ile pek üzmeyenler; her şeyi ile hayatımıza renk katan insanlar... Bir silgilik ömrü olan kurşunkalemler; bir ömür silinmeyen dolmakalemler... Bir yanlışlık ömrü olan insanlar; bir ömür iz bırakan insanlar... Nasıl da benziyor birbirlerine kalemler ve insanlar!


Bir şairin elinde güzel bir şiir; bir ressamın elinde göz alıcı bir portre; bir müzisyenin ölümsüz bir beste olan kalemler... Bir nikâh memurunun elinde iki hayatı birleştiren; bir hakimin elinde ise o hayatı birbirinden ayıran, bazen de o hayata son veren kalemler...


Kalemler, hayatımızda hep var olan kalemler...

Not! Bu yazı dolmakalem olmak isteyen bir kurşunkalem tarafından kaleme alınmıştır.