Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
sudamlam
sudamlam

BIRAKMAM BABACIM..

Yorum

BIRAKMAM BABACIM..

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1156

Okunma

BIRAKMAM BABACIM..

KÜÇÜK çocuk okuldan gelir gelmez holün sonundaki odaya doğru gitti. Ve duvarın dibinde duran tabureye çıkarak, kapının üstündeki camlı bölümden baktı. Babacığı her zamanki yerinde, eski bir sedirde oturuyordu. Önünde de birkaç tane içki şişesi vardı. Sedirin üstüne yayılan örtü, sigara yanıklarıyla yer yer delinmiş, dökülen sıvılarla ...rengini kaybetmişti. Köşedeki televizyon yine açıktı, babası ona bakacak durumda olmasa da…

Küçük çocuk okula yeni başlamıştı. Buna rağmen kontrol görevini, büyüklere taş çıkartacak bir şekilde yapar, bu işe her şeyden fazla önem verirdi. Çünkü babası sızınca sigarasını elinden düşürür, bazen üstünü başını, bazen yorganı, bazen de yerdeki kilimleri yakardı. Üstelik de her yere alkol bulaştığından, o zamana kadar bir yangın çıkmaması, mucizeden başka bir şey değildi.

Babası için ettiği dualar, daha yangın çıkmadan onu söndürüyordu.

Küçük çocuk kontrol işlemini, kapının üstünden yapmak zorunda idi. Çünkü içeri girse çok kötü azarlanır, duyduğu üzüntüden, o günkü hiç bir dersine çalışamazdı. Anneciği “geçim işi”ni üstlenmişti. Sürekli olmasa da, haftada birkaç gün temizliğe giderdi. Küçük çocuk bu günlerde babasına daha fazla ihtimam gösterirdi. Holün duvarındaki sarkaçlı saatleri, ona görev vaktini bildirirdi. Buçuklarla birlikte, bu da yarım saatte bir demekti. İkide bir yerinden kalkmaya üşense de, babasına duyduğu sevgiden ötürü, bu işten asla şikayet etmezdi. En büyük üzüntüsü ona yaklaşamamak, bir kerecik bile okşanmamaktı. “Tek çocuk çok kıymetlidir.” diyenler, bu bakımdan kesinlikle yanılıyordu.

Babası, yıllar boyu kapandığı odadan sadece tuvalet ihtiyacı için ayrılır, daha sonra hiç bir mekâna uğramadan, âdeta koşarcasına geri dönerdi. Küçük çocuk kapının açıldığını duyunca aceleyle koridora fırlayıp, babasının kendisiyle konuşmasını, hatta bazen rüyasında gördüğü gibi, sarılarak öpmesini beklerdi.

Fakat ondan sadece tek bir kelime duyardı: “N’aber?”

“İyiyim babacım!.” derdi gülümseyerek ve sevgisini gönlüne hapsederek…



Çocuk bir gün yine okuldan döndüğünde, kontrol vazifesini yapmak istedi. Fakat çıktığı taburenin bir ayağı aniden kırılınca, kapının pervazına asılı kaldı. Ellerini bırakarak aşağı atlaması, onun için son derece basit bir işti. Fakat tabure devrilip tersine dönmüş, sivri bir kama şeklinde kırılan ayak, tam atlayacağı yere gelmişti.

Çocuk o şekilde sallanıp durmaktayken, babası sesleri duyup dışarı çıktı. Ve tabureyi bir kenara ittikten sonra, oğlunu bel kısmından sıkıca kavrayarak:

“Ellerini bırak!.” diye bağırdı. “Merak etme seni tuttum, düşmezsin.”

Küçük çocuk, bu sözleri hiç duymamış gibiydi. O şekilde beklerken:

“Bırak, bırak, korkma!.” diye tekrarladı babası. “Seni çok sıkı tuttum, endişelenme!.”

Çocuk, ancak kendisinin duyacağı şekilde:

“Gücüm tükenmeden bırakmam babacım!.” dedi. “Çünkü bana ilk defa sarılıyorsun.”


Alıntıdır...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bırakmam babacım.. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bırakmam babacım.. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BIRAKMAM BABACIM.. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
5.7.2010 21:23:31
Sevgili sudamlam, yazınız içimi sızlattı.Ne kadar çok çocuk var böyle, başı okşansın diye bekleyen.
Bu tip insanlar hem çocuklarına hem de kendilerine ne büyük haksızlık yaptıklarını bir bilseler!
Sevgiler, tebrikler, güzel anlatım için.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
5.7.2010 20:45:34
of dedim sevgisiz büyümek ne kadar zor
güzel anlatımdı sanırım devamı olmalı
saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL