hoş geldin yabancı buyur içeri kalma karda kışta
belliki uzaktan gelmişsin yorgunluk var yanaklarında
gözlerin ağlamış hala yaşlı tamam sustum daha ağlama
otur sobanın yanına soluklan YIPRATAN YILLARI ANLATIRSIN SONRA


ama geldim deme benim deme tanımıyor seni gözlerim tanımazda
bana yıllar önce habersiz giden bir kızın masalını anlatma sakın
yaşlı gözlerini onlarla derin bakışların sözlerin olmasın sakın
unutmadım o günü o gideni o gün MIH GİBİ ÇAKILI O KAYIP AKLINA


yıllar nede yıpratmış seni aklar düşmüş saçlarına bakışlarına
dündü hatırlıyorum bir gece vakti kar kış ortasında çığlığım
gitmişti bir güzel gitmişti yüreğim gitmişti düşlerim ve ömrüm
sebebini hala bilmiyorum ANLATACAKSAN BİR ONU ANLAT BANA


o günlerde ne düşler kurmuştum senin adınla ortak bir ömür yoluna
ne sözler vardı düşen dilimizden rolünü oynardık nikahın ölüm ayırana
şimdi bir masal ama çok tanıdık geç onu ezberimde daha en derin yaralarla
sahi nerdeydin anlatsana ağlamadan GELİŞ SEBEBİN İSTEMİYORUM ONU ANLATMA


neyse sus kal orda biliyorsun odanı acıkırsan mutfak yanı başında
derin bir mazi efkarı bastı içimi gidip dağıtasım var efkarı dışarda
gece gelmem sabahlarım bir fahişe barınağında fırtına koynunda
gidersin sabah geldiğn yere KUSURA BAKMA SEN GEÇ KALDIN BANA


geçen zamanda mülteci misali sardı beni yalnızlıklar yıprandım
sevgi aşk sadakat bir romanlarda varmış sonrasında okumadım
değer denince bir kendim birde kendim başkasına sunmadım
kemirdi beynimi nefretin adı içimde büyütttüm ve sakladım ,
kusmadan sana bu duyguları gidip fahişe gecelerin koynuna yatmalıyım,
GEÇ KALDIN SEN BANA BEN ARTIK KIŞLARINKAŞARLAŞMIŞ YAŞAMLARIN TUTSAĞIYIM

UĞRAŞ AŞKAR