3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
843
Okunma

Bu toplumun yaşam birleşik cephesinde kendi yaşamsal taleplerimizin bize sunulması adına çaba içinde olanların emeğe ve eşitliğe dayalı olmayan çıkarsal yön ve yöntemlerindeki adaletsizlik bireysel tanımlarımızın günlük işlevlerinde durak noktamızın yerini şaşırtmıştır.
Bu şaşırtış siyasal ve toplumsal bireye ait bilincin objektif olarak yansıması duyum organlarının sağlam, bilgi ve bilinç düzeyi ile içinde yaşadığı niteliklerine bağlı hali sevdasızları çağrıştırmaktadır. Hâlbuki gönlümüz objektif ve subjektif nitelikleriyle insan duyum ve bilinci aşk, özlem sevgi ve sevdasının yaşamında olmaları en temel temennimizdir. Çünkü toplumda yer alan sevgi ve yaşam sevdalı bireyler sevgi bağlarımızı taçlandıracaktır.
Satırların satır aralarında sevgi ve birbirimize saygı güdüleriyle özlemlerimizin yorgun olmayan duraklarındaki yaşam güzelliklerimiz birbirimizi aranan kılmalıdır. Biz kendi başına bir hiç olurken karşı cinsten biriyle birbirimizi tamamlayan bir ekip ve çoğul anlamda can yoldaşlar anlayışı içinde kendi mutluluklarımız adına birbirimizi yürek ve özlem adaletiyle tamamlamalıyız. Bu anlamda kaynaşmış bireyler gülen yüzleri ile her gün kaygıları olmayan yaşam yeniden başlar değerlendirmeleriyle mutluluklu yaşayacaklardır.
Bizler Gök kubbe yorgan Yer küre yatakta kaynaşmış kalplerle biri birilerimizi ötelemeden sıkı sıkıya sarılmış olup özgür yürüyüşlerle sevdalı bir yaşamımız mutluluklu olmalıdır. Bu noktada bazıları, bazılarımız veya kendimiz seçim seçeneklerimizin getirisinde ki beraberlik yaşam başlangıçlarında kendimizi doğru anlatmalıyız. Bu doğru anlatım savlarımızın arkasında durarak biçimlediğimiz ve karşıdakini de içine alan mutluluk duruşlarımızı örnek sergilememiz bize insan olarak yakışan zarafetimiz ve özlemlerimizin “durak noktası” olmalıdır.
Bedri Demirpençe