Hiçbir şey bulmayacağını bildiği halde arayan birisi, yaşamın sırrını çözme yolunda ilerlemektedir.

Sürekli bilineni tekrarlayan ve böylece kendini kanıtlamaya çalışan insan, bilinmeyenin gizi ve büyüsünü hiçbir zaman tadamayacaktır.

İnsanlar çoğu zaman ucuzluğun çekiciliğine kaptırırlar kendilerini. O anda henüz söylenmemiş ama herkes tarafından bilinen, söylenmesi beklenen bir şeyi
söyleyen bir kişi, ucuzluğun tuzağına düşmüştür.

Her şeye olumsuzluğun penceresinden bakan ve karşısındaki insanlara sürekli agresif yaklaşan kişiler, kendi içsel mutsuzluklarını başkalarına bulaştırmaktan
zevk alanlardır. Ve böyle kişiler sürekli yeniden ürettikleri mutsuzluklarının sığ sularında boğulacaklardır.

Kentler kadınlara benzer. inatçıdırlar ve hiç de kolay değişmezler.

Başkalarıyla kendi gerçeğini paylaşan insanın duymak istediği tek şey, kendisine itiraf edemediği gerçeklerini başkasının ağzından da duyma isteğidir.


Yaprak hışırtılarını duyacak kadar duyarlı bir insan, içindeki sesi de duyabilecek kapasiteye sahiptir.

Tıpkı bir kaplumbağa gibi kendi kabuğuna çekilen insan, dünyanın merkezini kendi küçük kabuğunun kapladığı alan kadar sanır.
Ve kabuğundan başını ürkekçe her çıkardığında, başını her an kopacakmış gibi hisseder.

Mermere çekiçle vurduğunuzda ondan bir heykel de çıkabilir ya da mermer tuzla buz olur ve parçalanır gider. O artık ne bir mermer, ne bir heykel ne de başka
bir şeydir. insan ilişkileri de buna benzer.
Bir insanı hiç kırmadan kendisi olmasını sağlayabilirsiniz ya da onu dağıtır kişiliğini parçalayabilirsiniz. Öyleyse önemli olan yapmak eyleminin kendisi
değil, nasıl yapılacağını bilmek ve buna yönelik davranmaktır.

Kendi duygu ve davranışlarını denetleyemeyen bir insan, vahşi bir atın sırtından düşerek atın arkasından yerlerde sürüklenen acemi sürücüye benzer.
Ve artık bu insan kendi yaşamını yönlendirmekten alabildiğine uzaktır.

İhanet, insanın en soysuz ve aşağılık eylemidir. işte bunun için ihanet eden bir kişi başkalarından önce onu soylu yapan ne kadar özelliği
varsa onlara ihanet etmiş olur.

Kararsız insan, benliğini tepeden tırnağa saran güçsüzlük ve değersizlik duygularının esiridir. Kararsızlık zamanı ve yaşamı kaçırmaktır.

Bulma çabasından arınmış bir arama, kişiyi kendisine yaklaştırır.

Küçüldükçe büyüten ve büyüdükçe küçülten şey kibirdir.