4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1247
Okunma

NAR & BABAM
Babacığım! Ahmet Kalaycıoğlun’a ithafen..
Yaşadığım sürece, içimi acıtan küçük bir çocuğun hıçkırığı gibi.
Saat 20:00 olunca evimin balkonunda her akşam Babamı beklerdim. Akşam elinde neler getirecek diye ama babacığım gene eli boş sokağın başında belirirdi.
Babacığımdan! hep çok isteyipte bir türlü alamadığı gördükçe ağlasammı gülsemmi dediğim NAR ben içlenirdim babam bana neden nar almıyor diye bilemezdim ki Narın kilosu astarından pahalı.
Ve benim Babacığım! bana hiçbirzaman istediğim O’ NARI getirmeyecekti.
Genç bir yaşta hayata gözlerini kapamıştı artık. Ne? NAR nede BABACIĞIM!yoktu!..
Şimdi bakıyorumda,bizim içimize yara olan olan hüzünler şimdiki nesilin doyumsuzluğunun yanında sıfır kalıyor...
Çok istiyoruz hep ben ben ben aç gözümüz doymuyor doymazda ’Atalarımız’ boşa dememiş.
’İNSANIN GÖZÜNÜ ANCAK TOPRAK DOYURUR DİYE’
Dün mutfağa girdiğimde bir meyvelik dolusu NAR vardı ama artık neye değer ki benim canımın bir parcası yoktu!
Saygılarımla,
S. Elif KALAYCIOĞLU .