“ Merhaba Serdar Bey. Şaşırdım birden. Aramanızı beklemiyordum. Nasılsınız ? “

“ İyiyim Gül Hanım. Canlı yayından önce sizinle görüşeyim istedim. Sormamışım size; çalışıyor musunuz ? “

“ Çok naziksiniz Serdar Bey. Serbest çalışıyorum demek daha doğru aslında. Ressamım. Bir sergi açılışı için aylardır çalışmalarımı sürdürüyorum. Gece gündüz, düşüncelerim hep sergiyle meşgul. Dinlenmeye zaman bile bulamıyorum. Açılışa sizi de davet etmek isterim. Gelmek ister misiniz? “

“ Onur duyarım Gül Hanım. Ne zaman düşünüyorsunuz. Tarihi belli mi acaba ? “
“ Evet , on beş gün var. Davetiyenizi gönderirim. Adresi alabilir miyim lütfen ! “
“ Tabii ki . Kurtuluş Cad. No :23 Kartal/ İstanbul . Şimdiden, sizinle tanışacağım için heyecanlanmaya başladım. İyi akşamlar Gül Hanım. Benden bir isteğiniz var mı ? Saygı ve sevgilerimi gönderiyorum size. “

“ Ben de Serdar Bey ! Bekliyorum. Görüşmek dileğiyle... “

Telefonu kapattıktan sonra, Gül’ ü hayalinde canlandırmaya çalıştı. Hiç görmediği, sadece sesini duyduğu kadının profili, gözlerinin önündeydi. Düz, uzun ve sarı saçları olmalıydı. Göz rengi de mavi. Uzun boylu ve zayıf olmalıydı. O kadar nazik ve güzel konuşan birinin, görüntüsü ancak bu şekilde olabilirdi.

Birden, canlı yayın saatinin geldiğini farkederek, masasına oturdu. O akşam için isteklerinin arasında okuyacağı, tanınmış şairlerin şiirlerinden seçtiği şiirleri gözden geçirdi. Saat geldiğinde de her zamanki gibi dinleyicilerine ;

“ İyi akşamlar Dostlar; Kartalın Sesi radyosundan Serdar’ ın sesi programına hoş geldiniz. Yine sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum. Evinizde, her akşam beni misafir ettiğiniz için minnettarım. Şu anda, çoğunuzu hayal eder gibiyim. Kiminiz, çocuğunuzu kucağına almış, ona sevginizi aktarıyorsunuz belki. Kiminiz sevdiği ile sarmaş dolaş beni dinliyor. Belki içinizden biriniz ağlıyor, belki öbürü gülüyor. Bir diğeri hasta yatıyor. Ne yapıyor olursanız olun, hoş geldiniz.

Bu akşam farklı bir konuyla sizlerleyim. Aşk hakkında konuşacağız. Aşk şarkılarını yayına vereceğim. Aşk şiirleri okumaya çalışacağım. Ve şiiri ilk kez okuyacağım. Her şeyin ilki olacak bu akşam. Canlı telefon bağlantılarında, bu konuda sohbet edeceğiz. Düşüncelerinizi paylaşacağız.İlk şarkı gelsin. Benim size armağanım. Volkan Konak bu parçayı çok güzel yorumluyor. Aşıklar için gelsin. Yarim Yarim. “


Şarkının nağmeleri duyulmaya başladığında, telefon trafiği artmış ve istekler artmaya başlamıştı. O güne kadar yaptığı programlarının dışında daha fazla ilgi çekmişti program. Aşk ile ilgili her şey insnların dikkatini çekiyor olmalıydı. Belki de her insanın yaşadığı bir aşk vardı. Aşk acısı çekmişti. O yüzden ilgi çekmişti.

Yaynın arasında hazırladığı, kağıtlara bir göz attı. İçlerinden Cahit Sıtkı Tarancı’ ya ait “ Kara Sevda “ adlı şiiri okumaya karar verdi. İlk kez deneyeceği bu işe başlarken, heyecanlanmıştı nedense. Oysa, uzun yıllardır farklı da olsa program sunuyordu. İçinden, üçe kadar saydı ve okumaya başladı.

KARA SEVDA

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür dönedolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir


Cahit Sıtkı TARANCI


Şiirin sonunda, telefonlar yeniden çalmaya başlamıştı...
DEVAM EDECEK !