5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1542
Okunma

Sanırım onoltı sene olmuştur,Ankara’nın bir ilçesinde küçük bir hastanede görevliydim.Sabah saatleriydi galiba on gibi.Acil servise zehirlenme(intihar)vakası getirilmişti,ambulansla.Küçük bir ilçe olduğu için artık hastane çalışanı halk birbirlerini az çok tanıyorlardı,ben yeniydim ve uyumda sağlayamamıştım.Gençtimde işlerimde sağlığımda yerindeydi.
Neyse intihar vakasına gelelim,daha onsekiz yaşında bir genç kız ilaç içerek canına kıymıştı.Sevdiği varmış,oğlanın evinin önüne kadar gitmiş ve orada ölmek istemiş.Kendine gelirkende oğlanın ismini sayıklıyordu.İlk sözü Ahmet burdamı oldu.Gülümsedik bizler,sen iyi ol gelir dedik.Gelmedi kimse,zaten gelecek kadar vicdanlı olsaydı,yüreğinde ufacık sevgisi bulunsaydı, bu kızda durum bu hale gelirmiydi.Sorun ailesindeymiş herkes tanıyordu bende bilgilendim sağolsun personelin merakından.Ama neticede o bir insandı ve bir ziyareti hak ediyordu ama ölümü asla.Bu nasıl öfkedirki böyle insan insanın zamanını sevgisini çalıp kaçıyordu.Hep düşünürüm yıllardır.
İnsanlar tanışırken çok kibar,nazik anlayışlı olmayı beceriyorlarda;biterken neden birbirlerini bu denli incitiyorlar.Seven bağışlasa hayat bağışlıyormu bunları acaba?.Benim gözümde hırsızlık duyguların çalınması,yaşam bağlarının zayıflatılması.Elbette ayrılık olacak olmalıda zaten ama Allah’ın verdiği canı başkası katletmemeli.İnsanca sevmeyi ve ayrılmayı becerdiğimiz zaman ilahi güç sevgimiz yüreğimizde hapsolmaz.
Sevgi sorgulamak,sorgulanmaktır.Bu sınavıda iki kişi veriirken biri diğerinin yazılı kağıdını karalamamalı.Her insan beyaz sayfalarda yaşamayı hak ediyor.