7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
867
Okunma
Bölüm 2
Ayşe, ebe hanıma;
--- Muhtar babayı görmek lazım. Bana inanmamıştı, bize doktor geleceğine. Bak, bahsi ben kazandım.
Öyle derken bir çocuk içeri girdi.
”Öğretmenim, öğretmenim size mektup var” diye. Ayşe alıp açtı. Sevinçten gözleri gülüyordu, oturduğu yerden kalktı, etrafında döndü. Sonra, ebe hanıma;
--- Bak, dilekçem kabul edilmiş. Dikiş kursu hocası geliyor, yaşasın… Haydi köylüyü toplayalım, bunları duyuralım. Hem doktoru tanıştırırız.
Öyle heyecanlı konuşuyordu ki, çocuk gibiydi. Doktor uzunca süzdü bu güzel kızı. Kumraldı, beline kadar uzun saçları vardı. Göz rengini anlamak imkânsızdı. Güneşi görünce yosunlanıyor, koyu yeşil oluyor. Gölgede kahverengi, biraz mizip bakınca içinde hareler oynaşıyor, gölün derinliği gibi yosunlaşıyor, çok güzeldi. Orta boyu, düzgün bir fiziği vardı.
Ayşe;
--- Beni bağışlayın, muhtarı görmem lazım.
Doktor;
--- Başının ağrısı geçti mi? Dedi.
Ayşe biraz düşündü;
--- Şimdi onun zamanı değil, ağrıya bilir. Benim daha önemli işlerim var.
Deyip, dışarı çıktı. Çocuklar vardı bahçede, onlara seslendi;
--- Hey çocuklar !!!
--- Geldik öğretmenim.
--- Hadi muhtarı çağırın, sağlık ocağına gelsin. Köylü de meydanda toplansın, bakın onlara ne sürprizlerim var, dedi.
Sevincinden durduğu yerde duramıyordu. Tekrar geriye döndü,
--- Melek hanım, kurs için neresini bulsak? Pek çok genç kızımız var, boşta. Dikiş dikmeyi öğrensinler, hiç olmazsa kendi ihtiyaçlarını dikerler.
”Öyle seviniyorum ki”, dedi “belki bende öğrenirim” bu sırada muhtar kapıda belirdi.
--- Doktordan haberi varmış, hoş geldiniz beyim, dedi.
Ayşe, kenarda muhtara bakıp gülüyordu. “Nasılmış, gelir miymiş?” diyerek, elindeki zarfı uzattı.
--- Bak muhtar baba, dedi
Yaşlı adama bir müjde daha. Muhtar zarfı aldı, içindekini okudu, sonra Ayşe’ye dönüp;
--- Kızım sende şeytan tüyü var, neye el atsan oluyor. Çok sevindim. Dedi…
--- E… Sınıfı nereye açacağız? Dedi Ayşe.
--- Bakalım düşünürüz.
--- Düşün düşün, bir haftamız var. İyi ki okulu temizletmişim, bak işler çoğaldı. Hangisi yapılacak?
Doktor beyin evi temizlenecek. Ben size, hazır olun dedim, dinlemiyorsunuz ki…
Muhtar;
--- Bu köye ben, seni muhtar yapacağım.
Hepsi beraber güldüler. O gün köylü toplandı.
Dikiş kursu için yer ayarlandı. Doktorun evinin temizliği konuşuldu.
Köylüye doktor tanıştırıldı.
Ayşe öğretmen çok memnundu.
Bütün istedikleri olmuştu.
Allah’ım, daha ne isterim. Köylü onu çok seviyor.
O da bu insanlara elinden gelen her şeyi yapmayı bir amaç biliyordu. Gece bunları düşünüp, uyumaya çalıştı. Doktorun yüzü gözünün önünden gitmiyordu. Tanışmaları çok acayip olmuştu…