4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1256
Okunma

İşler sıkı, yetişmiyor, imdat, yetmedi, bitmedi, memleket halleri, zamlar, bozuk düzen, kalp yorgunluğu derken, kendimi Salacak’ta buldum...
Nasıl oldugunu bilmiyorum, aslında iş için ordaydım. Birkac kız kulesi fotoğrafı çekip gidecekken, kalıverdim hatta kalmak istedim.
Yabancıyım bu şehre aslında, o kadar yasamışken ve içime çekmişken İstanbul’u. Yalnızım, kendi evimde olduğu kadar İstanbul’da da yalnız kalmak istedim. Sanırım tek yalnız kalacağım yer Salacak’tı. Etraf o kadar kalabalıkken, tüm sevgililer birbirine sarılmış ve birbirlerine ilan- ı aşk eylerken, daha da yalnız olduğunu anlayarak ve ajitasyon çekerek yalnız kalmak istedim...
Sabahın olmasına o kadar çok vardı ki, yalnız kalmaya hazır mıydım? İstanbul benim yalnızlığıma hazır mıydı veya umurunda mıydı bilmiyorum işte ama Salacak’ta başladım yalnızlığımın uzun saatlerine.
Telefonu kapatıp kendimle konuşacaktım. Kendimi arayıp kendimi meşgule düşürecektim. Kapsama alanından çıkmama ramak kala bir müzik gördüm yüklediklerimden; Nükhet Duru... "Ben Sana Vurgunum". Açtım şarkıyı otomatiğe bağlayıp, telefon şebekesini iptal ettim ve kulaklığı takıp mırıldanmaya başladım. Kimin ne dediği umurumda değil aslında, bağıra bağıra şarkı söylüyormuşum. Ne güzel şarkıymış; dinledikçe dinliyor, kendimi anlamaya çalışıyordum...
Karşımda Kız Kulesi, Galata, tarihi yarımada değil, gerçek bir İstanbul vardı. Nereye baksam İstanbul’du. İstanbul kokuyordu..
Nice şehirlerde olduğu gibi yalnızdım kendi şehrimde bile. İstanbu’lda bile ve bu benim kararımdı...
Siz Salacak’ta sabahladınız mı?
yalçın koçer
foto by yalçın koçer
Ertelemeyin...