4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
890
Okunma
Yıldızların ardından gözlerime gülen ölüler, şimdi çıksa sesiniz, aşkı gizler miydiniz?
Kavuran iklimlerde buz kesen öpücükler tattım.Alev kırmızısı bir elbise, katil soğuğu bakışlar, ne tezat ! Sıcak gülüşlü kadınlardan merhamet ummak,yok artık.İliklerimize varana dek sevilmeyi ana kucağında; üşüyen ellerimizi ısıtmayı soba sıcağında,unuttuk. Ne yazık ! Oysa bir şiir gibi, bir nine masalı gibi yüreğimize dokunacaktı sevda dediğimiz, kandırıldık.
Kellesi vurulmuş samimiyetin tek faili sevdalar değil aslında, daha "ba-ba" dediğimizde sevincini gizlemeye hünerli babalar büyüttü kimimizi. Hani ele güne gururla güven timsalimizi, şefkat abidemizi sunacakken biz, dizine oturan evladının saçını okşamayacak kadar efendi babalar. Ne ayıp ! Ayıp şey, erkek adamın tatlı söze bel bağlaması, erkek adamın tatlı söze can vermesi. Sevginin dile getirilmeyeni makbuldür, gün gibi ortada olmayanı, değil mi?
Hangimiz küçük bir kasabada anamızın eliini tutup da bir çay bahçesinde limonata içtik? Varsa bu zevki tadan, ömrüne on yıl katılsın, şen olsun. Bizde mazbut ailenin kadını, açık havayı balkonda çiçeğine su verirken gördü doyasıya. Canı sağolsun .
Göğsüne karanfil takamadım hiçbir kadının, isteyenini de görmedim. Ne zaman sevdiğimi söylesem, inanılmadım. Kolay değil, sevginin di-le ge-ti-ril-me-ye-ni mak-bul-dür, kimbilir kimler kandırdı sevdiklerimi, ki ben inandıramadım. Gece açık pencereden yağmur kokusu yayıldığında odaya, yarin kokusunu özledim. Sanmayın aramızda denizler dağlar... Gamzelerine hayaller sıraladığım kadın beni öpmeden yatağın ucuna kıvrıldı. Ne uzak !
Süleyman Dede vardı, rahmetli, o zamanlar ölüm döşeğinde. Hal hatır derken bir isteği olup olmadığını sorduğumda, "keşke" dedi "karım ölmeyeydi de, kırda bi öpeydim boynundan, sümbülü çok severdi, bi demet toplayaydım". Şimdi bir çukurda, ne sümbül, ne kır, ne nefes. Geri gelir mi zaman, geri gelir mi giden?
Toyluğuna güvenip ömrün uzun olduğunu sanan tek ben değilim, biliyorum, oysa vaktin belki çoktan sona geldiğini alim olmayan da bilir. Yanaklarından öpücük izlerini silmeye yeltenen kim varsa, ömrü uzun olsun. Ömür, geçip gitmesine kıyamadığı günlere uyananlara; bir gün olsun kafasını kaldırıp güneşin saçaklarına, kuşların kanatlarına bakanlara ömürdür. Yoksa göz açıp kapayana... kadar... ömür, ölüme giden cılız bir patika.
Sevgi, tok insanın işidir, açım!