Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Ömer Faruk Hüsmüllü
Ömer Faruk Hüsmüllü

Yağmurdan Kaçarken

Yorum

Yağmurdan Kaçarken

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

572

Okunma

Yağmurdan Kaçarken

Mevsim sonbahardı. Yeşeren yaprakların sararıp tek tek düşme zamanı olarak tanıtılmıştı tâ küçüklüğümüzden beri bu mevsim. Oysa düşen yapraklardan çok omuzlara binen yükle anılmalıydı ...Y akan güneşin yüzü, gökyüzünün maviliği artık görünmüyordu. Günlerce bazen yağıyordu yağmur. Bulutların tüm ihtirasları ile öpüştüklerine sık sık tanıklık ediyorduk.

Caddelerdeki biriken yağmur suları ayakkabılarının içine doluyordu .Geçen arabaların sıçrattıkları sular da kalan kuru yerlerini yılışarak ıslatıyordu.Yağmur önce durur gibi oldu, sonra vazgeçip boşanırcasına yağmaya başladı. Elinde şemsiye var zannetti bir an ve ıslanmamak için elini havaya kaldırdı. ”Şuraya bir sığınabilsem” diye düşündü ve birkaç metre ötedeki kapalı bir dükkanın camekanının önüne kendini attı.

Önündeki bulanık suya bir baktı. Bunun üzerinden atlayabilir miyim, diye düşündü. Bir ağacın altına saklanmış olan bir çingene kızı oradan çıkıp ona doğru yaklaştı. Elindeki ıslak çiçekleri uzattı:
-Çiçek verelim bey, diyerek önüne dikildi.
Allah Allah,bu Allahın belası çingene de nereden çıktı” diye içinden söylendi.
-Çekil önümden de karşıya geçeyim, dedi. Anlamadı çingene kızı, üsteledi:
-Çok güzel çiçeklerdir beyim, ucuza da veririm.
-Aman be, çekil! Çiçeğin batsın emi…
Saf saf baktı kız, kararlıydı, muhakkak satacaktı. Burnuna doğru uzattı çiçekleri:
-Bir kere kokla bakalım.
-Tühh! Allah belanı versin, mendebur şey! Defol yolumdan!
Çingene yana çekildi, su birikintisinin üzerinden atladı. Gitmek istediği yere oldukça yaklaşmıştı.Yağmur hafiflemiş, hatta dinmek üzereydi.

Üşüdüğünü fark etti, ısınmak için hızlı hızlı yürümeye başladı. Biraz sonra koştuğunu anladı. Etrafına bakındı, hayretle kendisine bakanlar olduğunu gördü. Aldırmadı, yürüdü. Ana caddeye çıkmıştı.
Caddenin sağ tarafından yürümeye başladı, sağa döndü bir ara sokağa girdi. Sokakla caddenin kesiştiği yerde oturan birini gördü. Bu ufacık bir kızdı. Yanına gitti. Bir şeyler yapıyordu, ama ne olduğunu anlayamamıştı. Dikkatlice baktı. Kız altı bilemedin yedi yaşlarındaydı. Önünde yağmurdan ıslanmış bir mendil, mendilin üzerinde de bir 10 bir de 25 kuruşluk paralar vardı. Ayağına giydiği basmadan yapılmış pantolona benzeyen giysinin sol paçasını dizine kadar çekmişti. Bu bacağında kirli bir bez parçası bağlanmıştı, ancak bez çözülmüş, kızcağız onu eski haline getirmek için uğraşıyordu.
-
Bu konuda öylesine acemiydi ki çabaları boşa gidiyor, bezi bir türlü yerine bağlayamıyordu. Bu sahte yaralı çocuğa karşı içinde bir acıma hissi uyandı. Elini cebine soktu ve bir avuç bozuk para çıkararak mendilin üzerine attı.
Küçük dilenci heyecanlandı birden, bu kadar çok bozuk parayı görünce. Başını kaldırıp adama baktı, gülümsedi, yarasını sarmasına gerek kalmadığını düşünmüş olmalı ki kıvırmış olduğu pantolonunu düzeltti, mendilini dikkatlice topladı ve hiç arkasına bakmadan koşmaya başladı.

Artık yağmur yağmıyordu, ama önceden kalan sular ahenkli sesler çıkararak evlerin çatılarından aşağıya damlıyordu…
*

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yağmurdan kaçarken Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yağmurdan kaçarken yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yağmurdan Kaçarken yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
9.6.2010 20:27:43
Hayatın içinden kesitler.. Çok başarılıydı gözlemleriniz, bizler koştururken, başkaları da ekmek peşinde.. Üzüldüm şimdi...Bizler küçük çocukların eline oyuncak, boyama kalemi,resimli kitaplar yakıştırırken; mendil, çiçek satarak üç beş kuruş kazanmak için çırpınan yavrucaklara benim de içim ağlıyor... Çok etkiliydi anlatımınız kutlarım. Saygı ve selamlarımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL