7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1766
Okunma

“Esmer”… Bu türküyü ne zaman dinlesem bir zamanlar uzaklara gidişimizi hatırlar ve otobüs yolculuğunda bulurum kendimi...
Eskiden Van’a yaptığımız yolculuklarda ; akşam saatleri, usul usul gecenin ilk harflerine yağardı... Biraz yorgun ama çok da heyecanlı olurdum. Çünkü çocukluğumuzdaki evi görecektim, sokağına bakacaktım, hatta çocukluk arkadaşımla, annelerimiz bizi eve çağırmasınlar diye saklandığımız kömürlüğün kokusunu soluyacaktım...
Kaptan şoför, ışıkları gece ayarına alırdı. sonra yolcular birer birer uyumaya başlardı. Yol ilerledikçe medeniyetin unuttuğu küçük evler sırayla asfalta dökülürdü ve ben otobüsün camına yanağımı dayar, o evlerin içindeki hayatları düşünürdüm.
İnsanlar küçük yaşamlarında uyurlardı ama ben onların büyük düşlerini duyumsamaya çalışırdım. Yaşamak isteyip de yaşayamadıklarını, unutulmuşluklarını, imkansızlıklarını ve yapabileceklerinin sınırsızlığını, birer birer alırdım koynuma...
Ahh meğer ne çok mola vermişim kendimden öteye…
Şoförümüz, şimdilerde “nostalji” diye adlandırılan teypte usuldan bir ezgi açardı. Sevdiğim bir ezgiyse gözlerimi kapatır, düşünürdüm ; hayatın tek anahtarı olan"sevgi", acaba kaç insanın umudunu maviye açmıştı?
Geriye dönüp baktığımda Van gölü’nde yıkanıyor ayaklarım. Omuzlarımda kalmış soda izlerini hemen silmiyorum çünkü onlar çocuk sevinçlerimin çizgileri…
Sonra birden gözlerime küçük mahallemiz takılıyor. Bir sokaktan diğerine geçerken, utangaç tebessümlerimde büyüyen küçük delikanlılar, komşu düğünleri, okul müsamere geceleri, hasta olduğumda Babamın alnıma dayadığı elleri, Annemin kuzine sobamızda pişirdiği kestaneler ve yıllar sonra “eski” sözcüğüne tutunarak, özlemle anacağım bayram sabahları derken ; avuçlarımda hala sıcaklığı eksilmeyen ölülerim ve uğrunda vazgeçemediğim kederlerim, durmadan büyütüyor geleceği…
Yine de geçmişi güzel yanlarıyla hatırlamayı erdem ediniyorum çünkü yalnız değilim. Sağımda çocuklarımın soluğu, solumda barış sloganlarım, kulağımda biraz "Esmer", biraz "Elfida”…
Ey dört ayaklı minare! Yedi kez geçiyorum sütunlarından ; hayatı benimle mırıldanır mısın, ömrümün bu en masum yolculuğunda?
Mine Gültepe