Cezaevlerinde argo bir söz vardır. Trafik kazasında ölüme sebebiyet verenlere, cinayet işleyenlere benzeri durumla içeri girenlerin genel adı “nüfus planlamacısı” olarak çağrılır ve adlandırılır.

İnsanların yaşamları uzadıkça, konfor ve rahat, tedavi imkânlarının artması gibi nedenler uzun yaşama oranlarını arttırdı.

Eskiden toplu ölüme sebep olarak sadece trafik kazaları vardı. Şimdi öylemi? Sigara var, maddeler var. Artık yeni bir sürüm daha var “ekran bağımlılığı”

Bu yeni sürüm büyük küçük demiyor, herkesi etkiliyor.

Ekran deyince aklınıza sadece Televizyon ekranı gelmesin. Bilgisayar ekranı, Cep telefon ekranı, telsiz ekranı… Vb ekranlar var.

Bilim adamları her ekranın az veya çok gama (bozunuma uğramış radyasyon y ışını) ışını yaydığını belirtiyorlar. Tüm elektrikli cihazlarda olduğu gibi EMA (elektromanyetik alan) bu ekranda daha çok olduğu yapılan araştırmalar sonucu tespit edildiği bilimsel makalelerde belirtiliyor.

“Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir” demiş atalarımız. EMA ilk başlarda veya az maruz kalındığında sorun yok gibi görünüyor. Sürekli kullanıldığında, özellikle gençlerin geceleri arkadaşlarıyla sürekli çevrimiçi kalmak için açık olarak yastık altına koydukları Cep telefonları büyük tehlike arz ediyor. Beyinlerini sabaha kadar mikrodalga fırındaymış gibi pişiriyorlar. Sabah kalktıklarında kendileri yorgun, baş ağrısı, isteksizlik, koordinasyon bozukluğu, sinirli hissetmeleri bundan kaynaklanıyor.

Yeni yeni tüm şehirlerde büyük alışveriş merkezleri açılıyor. Kale duvarları gibi yüksek, hiç penceresi olmayan bu alışveriş merkezlerinde, özellikle elektronik eşyaların olduğu bölümlerde bu cihazların tanıtım amaçlı açık olması burada bol miktarda EMA oluşturuyor. Bu ise başta hamile kadınlar ve 12 yaşından küçüklere çok zarar verdiği dünyada yapılan araştırmalarla sabit.

Bu konuda bilgi almak isteyen, aram motoruna “elektromanyetik alan” yazıp çıkan sayfaları okumalarını tavsiye ederim

Önceden öğrenenler indirimli tarifeden öğrenirler… A Miller