Susmak; ne denli acı bir yutkunmadır… “sevdim ulan, deli gibi sevdim seni” diyememek ne denli bir tutukluluk halidir, kelimeleri bu kadar severken ve yüzünü göremezken. İmkânsızı sevmektir seni sevmek. Gökkuşağını öpmek ve bulutlardan nevresimler çekmektir ıslak tenin özgür olamayan ön yüzüne. Buzda çiçek yetiştirmek gibidir seni sevmek. Seni sevmek; yıldızları kundaklayıp, önüne geçilmez bir zevk ile seyretmektir bu devasa ateşi. İnce hesapların kusursuz planıdır ve bir seri katile yakışan en ölümcül silahtır seni sevmek.
Her gece öldüren, ne var ki sabahına yine dirilten bir zehri, kaderin o görkemli kadehinden içmek gibidir seni sevmek. Seni sevmek; bir olmazı düşlemektir, mevsimsiz yeşeren ağaçların gölgesinde. Çağla yeşili çimenlere serilip, sıcak bir sinenin kokusunda uyumaktır, asla dokunamayacağın o taptaze kaçışlara inat… Seni sevmek; her gün bir kurşun yemek gibidir, Kevser ırmaklarının derinliklerinde. Yanmaktır seni sevmek… Yanmaktır.

Uçsuz bucaksız bozkırlarda dizginlenemeyen doru kısrakların kulaklarına ismini fısıldamaktır seni sevmek. Ve o gururlu şimşeklerle kalbini parçalamaktır Eros’a inat. Firavun’a başkaldırmak gibidir tek başına ve Nil’i silip süpürmek gibidir değersiz bir gözyaşının yanağımdan süzülürkenki tebessümü gibi. Seni sevmek bir yasağın baş harfi ve bir ömrün son nefesi gibidir.

Seni sevmek ne denli imkânsızı sevmekse, sevmemekte o denli imkânsızdır. Bir kere değmişse gülüşün kirpiklere, kör bir göz ile mutluluğu resmetmek gibidir seni sevmek, maviyi bilmeden gökyüzüne…

Seni sevmek, ah ki seni sevmek; hiç olmayacak bir meyvenin çekirdeğine hapsolmak gibidir, toprak görmemiş kaldırım kuytularında. Ünlü aşk romanlarının başkahramanı olmaktır seni sevmek platonik bir yok oluşun çığlıklarıyla.

Yalnızlıktır seni sevmek. Aynalarda yaşlanmaktır elini uzattığında saydam bir suretin soğukluğunu hissederek. Ve aynı zamanda kırık bir pencereden süzülen sabah güneşinin şefkatiyle uyanmaktır Elif gibi tek başına…

Seni sevmek; her beyazı telli bir duvak sanıp, değeri biçilemeyen bakışlardan yüz görümlüğü takmak gibidir özgürlüğünden ödün vermeyen öpülesi gerdanına…

Seni sevmek bir benliği terk etmektir gönüllüce. Seni sevmek iste,
Seni sevmek…
Dokunduğun her gülün dikeninde sevilmeyi ummaktır seni sevmek…