Turuncu sevdası özlemle, istemle, söylemle, gövdenin eylemleri sunma ve algılama şeklindeki tanımıyla ortaya çıkar. Bu anlamda iyimserlikle dopdolu enerji taşıma güzelliğidir turuncu sevdası ve gün doğuşunun, batışının kadınla özdeşleştirilmiş özlemidir turuncu sevda.

Sonbaharın kışlıktan önceki çiçekleri turuncu gülümsüyor bugün ve kırmızı ile sarının karışımındaki gibi turuncu bakışıyor mavi gökyüzüne. Yüreğimde rüzgârın atları koşuşuyor. Tanrısal varlığın verdiği akıl ve kişisel gelişmişliklerdeki edinimleriyle kendini ifade eden turuncu sevdası taşıyanlar umutludur. Yaşamı kendisiyle ve insanlarla paylaşarak kendini anlatmak ve karşıdakini algılamakta yakışan turuncu sevdanın güzelliği olmalıdır.

Yaşam sevdasında çelişik yargıların birbirini götürmediği, karşıt ters yargıların da birbirini götürdüğü iyi bilinir. Böylece “sevda rengi turuncudur” yalnızca “sevda rengi turuncu değildir” ile çelişmez. “Sevda karadır” ile çelişir. Bunun için her birey istemlerinin renk tanımında, kendi güdüleriyle algıladığı her renkte sevdasının doruklarını yaşamaya kendi özgürlüğünde duygularının mahkûmu olduğunu unutmaması gerekmektedir.

Yaşamın özgün duruşunda turuncu renk güneş ışınlarının etkileyici sıcaklık hissini verir. Aktiviteleri güçlüdür. Edinim ve etkinlikleri fazla olup turuncu sevdayı taşıyanların her söylemi bir farklı güzellikte olup su gibi, hava gibi insana hayat verir. Her dostun turuncu renkli sevdalarda yaşaması en içten dileklerimdir.

Bedri Demirpençe