6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3203
Okunma

İki bin beş yılı yaz ortaları idi sanırım. Yeni bir proje için son hazırlıklarımı tamamlamış evde çocuklarımla birlikte televizyon izlemeye başlamıştık.
Genelde çizgi film izlemeyi çok severiz.
Öylesine bir kanal seçtik ve izlemeye koyulduk film bir uçak kazasını anlatıyordu.
Aslında içimden böyle bir film i izlemek gelmiyordu, çünkü sabahın ilk saatlerinde İstanbul`a oradan Moskova`ya ve Moskova dan da 10 saatlik bir uçuş sonucunda Sakhalinskaya-Oblast şehrine gidecektim.
Açıkçası tüylerim diken diken olmaya başlamıştı eh sonuçta babayım iyi örnek olmalıyım değimli, çocuklarıma karşı korktuğumu nasıl söyleyebilirdim ki? Söyleyemedim de, film bittikten sonra çocuklar yattı, ama ben bir turlu yatamadım o korku o sahneler uçağın içindeki o feryatlar, figanlar gerçi sonuçta uçak sağ salim yere indirilmiş ve film mutlu son ile bitmişti, ama sonuçta o bir filmdi
tamamen stüdyo içinde bilgisayar destekli ve bir suru efekt ile süslenen sahnelerin içerdiği bir film.
Sabah`in ilk saatlerinde yola koyuldum otobüs ile İstanbul`a ve beni bekleyen aracım ile Atatürk hava limanına sağ salim geldim.
Bütün işlemlerimiz bitip uçağa geçtiğimizde anlamsız korku ve endişeler beni ter içinde bırakmıştı.
birkaç hafif türbülans atlattıktan sonra Moskova ya sağ salim indik inmesine de gelin bana sorun.
İki yüze yakın uçuş yapmama rağmen ilk kez bu denli korku icinde idim, aslolan bundan sonraki on saatlik uzun yolculuk du
Eh sakinleşmem için alkol aldım bir nebze sakindim
Zaman geldi ve o uzun yolculuk için uçaktaki yerlerimizi aldık.
Nihayet havalandık ama içimdeki korku yeniden alevlenmiş ellerimle koltuğun tutacaklarını koparacak derecede kavramıştım
Şanssızlık bu ya uçağın dev ekranlı TV si sisteme girdi bir iki reklam ve ardından bir film, film ama nasıl bir film bir gün öncesi evimde izlediğim o uçak kazası filmi başlamasın mı?eh gelin halimi siz düşünün.
Hosteslere yaptığımız yoğun ısrarlar sonucunda TV kanalı değişti ve bir komedi filmi kondu. Lorel, Hardi iyi değil mi ne hoş gülme krizine tutturacak bir film. Evet de, hani aksilik mi şanssızlık mı dersiniz pes dedirten cinsinden.
Bu komedi filminde de uçak kazası işlenmiyor mu ve birde oldukça sert türbülanslara yakalanmaya başladık uçak beklendiğinin dışında sarsılıyor ve gittikçe irtifa kaybediyordu ahha dedim simdi kelime-i şahadet getir ve sonunu bekle aklımdan geçenlere inanamıyordum binlerce senaryo ardı ardına ve kurgular oldular olacaklar çocuklarım kardeşlerim ülkem dostlarım
Mutlak son a an meselesi kalmıştı ve uçaktaki tüm yolcularda büyümüş gözler tutulmuş diller feryatlar figanlar ne ararsanız hepsi var ha ben mi eh ben beni çoktan unutmuşum. Günah ve sevaplarımın muhasebesinde hangi dağ üzerinde bedenim kaç bin parça düşünceleri ile uğraşırken nihayet ilk tehlikeleri atlatmış uçak normal seyrine devam etmeye başlamıştı nihayet sakhalinskaya-oblast hava alanı görünmüş ve iniş hazırlıkları başlamıştı kazasız belasız indik çok şükür.
Simdi o günlerimi anımsıyorum da bir insanin basına bu tur olaylar kaç kez gelebilir diye düşünüyorum böylesi bir olayı ne hikmet ise ben tam üç kez yaşadım.
Hala uçuyorum, ama bana sorun artik TV izlemiyorum ne çizgi film ne magazin ne spor ne haber programları