Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş

Kader

Yorum

Kader

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

778

Okunma

Kader

Kader

Kader

İspat inançla olmaz, inanç kabuldür.

İlk önerim "Küçük Prens/Saint de Exupery" okumak gerek. Çünkü izafiyet anlaşılmadan materyalist fikirler dahi inanç ekseninde kalır. İzafiyeti anlayan işi anlar.
İlk olarak maddeye bakalım.
Maddeyi oluşturan atom. Atomu ise çekirdek ve nötron. Artı eksi enerji. Şimdi bir önceki aşamaya bakalım. Maddeden öncesine. Maddenin esası ışık bunu biliyoruz. Işık ise data, bilgi ve tercih ile enerji boyutuna iniyor. Enerji iken yine tercihle madde boyutuna iniyor. Her aşama da tercih olmak zorunda yoksa denge halinde kalır. Var olması %50 var/yok arası çünkü. Burada yoğunlaşma var. Kalınlaşma da diyebiliriz. Madde ise tercih ve data, bilgi ile canlı hücrelerden , insan ve hayvana dek bir süreç izler. Orayı ilerletmeyelim. Malum çünkü.
Burada bir nakil de eklemek isterim.
İnsan ahsen-i takvimde , en yüksek makamda yaratılıp efseli safiline indirilmiş şeklinde tarif etmek isterim. Çünkü topraktan tekrar yaratılması efsele indirilmesidir. Efselde (Dünya)zaman ve mekanın hapsindedir. Işık data boyutunda ruhlar aleminde ise daha serbesttir. Kaderle alakalı konuşuyorduk evet.
Kader bu aşamaların hepsinde görünüyor.
Burada planlı olanın içinde plansız gibi görünen bir hal var. Bunun sebebi izafiyettir.
İzafiyeti ise sadece inanç dengeler. Bu nedenle kader inançla çok alakalıdır. Çünkü insan mevcut algılarıyla asla görecelilikten çıkamaz. Bu boyutta yani. “Ölmeden önce ölünüz” denir bu yüzden. Bunu açmıyorum şimdilik.
Teklif ve bilgi , tercihle, iradeyle işler .
Bu işleyişin hikayesine biz kader deriz. Soyuttur, somutlaşmadan bu boyutta bilinmez. Tüm zaman ve mekan boyutlarını kapsayan ;zamandan ve mekandan münezzeh olan bilir. İlmi olarak soyut olarak tarif ederiz. Kaderin kazası ; soyutun somutlaşması gibidir. Soyuta çıkınca zaten bilinir o boyutta da. Geçmişin hikaye edilebilir olması gibi. Geçmiş / gelecek dediğimiz de izafidir zaten. Zaman ve mekan sınırı olmayan boyut için bunları söylemek uygun olmaz. Bu boyutta yaşanıyor olan başka boyutta bitmiş görünebilir. Sıkı durun; başka boyuttan bilgi sızması halinde ne olur sizce? Kahinlik olur. Bilinç dışı yansımalar ise reenkarnasyon sanısına yol açar. Reenkarnasyon konusuna şimdi değinmeyeceğim. Sadece uçana, kaçana aldanmayalım yeter! Yolumuzdan, terakkimizden olmayalım. Asıl olan ruhsal terakkidir. Datanın(ruh) gelişimidir. Bunun için somut araçlar kullanır ruh. Hayat, canlılık bunun için gereklidir. Algılamak için. Bilgisayarın hafızasına soyut bilgi aktarımı somut( klavye, disket, monitör, kablo, v.b) araçlarla oluyor. İnsan da ruhunu geliştirme işini bedenin algı ve duyu araçlarıyla yapar. Bunun hikayesine kader deriz. Çok kapsamlı olması bu konunun anlaşılmasını zorlaştırdığından kabulü inanç alanında daha kolaydır. Bazıları “tesadüfen şöyle oldu, kendiliğinden böyle oldu” der durur bir anlam ifade etmez. Çünkü ortada tesadüf eseri yoktur çok kapsamlı ve planlı bir işleyiş vardır.

Saygılarımla.
Ahmet Bektaş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kader Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kader yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kader yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL