19.05.2010 tarihinde Diyarbakır memur-sen şubesinde Senai Demirci İnteraktif bir tarzla kayda değer bir konferans verdi.Özetlemeye çalışacağım.
Ülke gündemiyle ilgili bir soru üzerine,
Efendim Peygamberimiz Veda Hutbesinde,”Arab’ın arap olmayandan üstünlüğü yoktur” diye bir ifadede bulunmuş,ancak bizde bu farklı bir tarzda tercüme ediliyor,yansımaları da topluma zarar veriyor.Şöyle ki,
“Türkün Türk’ten başka dostu yoktur”
“Ne mutlu Türküm diyene”
“Bir Türk dünyaya bedeldir”
Vb. insanlığa yakışmayan hatta Türk ırkını dahi küçük düşüren ifadeler.
Kendine özgüven sorunu olan devletimiz
Kürde karşı Türk,
Aleviye karşı Sünni,
Suniye karşı Laik,
Görünerek her kesime karşı kendine bir bahane oluşturarak her kesimden insani öteki görebiliyor,bir biriyle uğraştırmaya çalışıyor.Ülkemizde ki laiklik,dünya laikliğine benzemiyor.İslam’a karşı itikadı bozuk bir din halini almış,maalesef.
…………………….
Sevgili dostlar,ırkçılığın esası şeytana dayanır.Seytan kendini üstün gördü ve kaybetti
Peygamberimiz Mekke milliyetçileriyle,milli menfaatlerimiz elden gidiyor diye iman etmeyen,kendini üstün gören müşriklerle mücadele etmiştir.
Ülkemizde halkçılık ve ırkçılık kardeşçe siyasete yansıyor. hem Kürt hem Türk cephesinde. dolayısıyla yolumuzu bulmakta zorlanıyoruz.

Irkçılık,18-30 yaş arası gençliğe heyecan veren bir duygu olabilir,peki çocukları,yaşlıları,hastaları,hanımları siz ne ile hayata bağlayacaksınız? Burada hemen yetersizliği ortaya çıkıyor.Kur’anın ifadesiyle ırkçılık “fahşa” dır İnsanlık için bir ayıptır.

Sabahları ilköğretimde okutulan andımız itikadi ve insani açıdan bir felakettir.Hele hele Türk olmayan kimselere okutulması öğrenciyi riyakar yalancı yapar, ruhunu hırpalar.

Ben kavramı, insanların içinde saklı bir düşmandır,ardına düştüğünüz anda kayp edersiniz,ayrıca bunun yanı sıra rahmani duygularda gönlümüzün derinliklernde saklıdır,dışarı çıkardığımız zaman tekamüle doğru kapı açmış oluruz ,ona göre tercihimizi yapmalıyız.

Peygamberimizin tavsiyesidir,
“Bir kötülüğü görseniz,gücünüz yetiyorsa elinizle, yetmiyorsa dilinizle, onu da yapamıyorsanız gönlümüzle buğz ediniz, ki bu imanın en zayıf noktasıdır”diye ferman ediyor.O zaman başta ırkçılık olmak üzere her türlü yanlışa karşı mücadele etmek boynumuzun borcudur.

Bir katılımcı,
“Bu sistem münafıklığın devlet kılığına girmiş bir halidir,örneğin yakın zamana kadar İstiklal Marşının tablosunda Mehmet Akif ERSOY’un sakallı resmi vardı, kim oradan çıkarma emrini verdi, yerine ATATÜRK resmi kondurma talimatını verdi bilinmiyor.Halbuki bu Mustafa Kemale de saygısızlıktır.Bu sorunu oluşturan gizli devletin derin mensupları kanaatimce deşifre oldular,bunlar etkisiz hele gelirlerse bu tür sorunların çözümünde önümüz açılır mı dersiniz” sorusuna cevaben “evet devletimiz de dünya devletlerine benzer bir formata gelebilir” diye cevap verdi.

Arkadaşlar maalesef insanımızın çoğu televizyon kültürüyle yaşamaktadır,doğru ya da yanlış dinimizi de dünyasını da televizyondan öğreniyor.Dolayısıyla Kürt denilince aklına “bebek katili apo” geliyor, çünkü medya bunu böyle işliyor.Ben dahi 42 yaşıma kadar bu andımızın Kürt çocuklarına bu kadar sorun ve sıkıntı verdiğini bilmiyordum.sorunlarımızı birbirimize anlatmalıyız ve ortak çözüm bulmalıyız.
…………………..
Ülkemizde din, millileştirilmiştir,başka bir ifadeyle bulandırılmıştır.Bu ,dine karşı olmaktan daha tehlikelidir.
……………………
1987 yılında Sason’a bir heyet gidiyor bir de bakıyor ki köyde elektrik yok, soruyorlar neden elektriğiniz yok? biri derki “bir taraftan cenderme diğer taraftan PKK sen elektrik olsan gelir misin” yani bu sorunlar sebepsiz değil, yalnız çözüm arayış metodumuz yalnıştır.
…………………….
Unutmayalım ülkemizde insanı cemaatler yetiştirir ve cemaatler arasında bir yakınlaşma da var. bu hayra alamettir diyorum ,çok çalışmamız lazım, selam ve sevgilerimle Allaha emanet olunuz.

Ben duyarlı bir vatandaş olarak onur duydum,iftihar ettim.İnşaallah bu millet daha iyi günler yaşayacak.Eksiğimiz olursa af edile.
e.kaya