Okuduğunuz
yazı
18.5.2010 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
::
.
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
evet çok anlamlı çok halbuki kız çocuk erkek çocuk anne babanın çekirdeğimnle oluşur sadece kadından olmaz cahillik ve töre çok duygulandım okurken usta kalemini kutluyorum canım sevgiciğim sevgilerimle
Sevgili arkadaşım, ben de bu aralar fazla gelemiyorum siteye, geldiğimde de çok kalamıyorum.Aynı dertten muzdaripiz :)) Hiç önemli değil, özre gerek yok...Kalben yanımda olduğunu biliyorum, bu bana yeter...Kucak dolusu sevgilerimle Barbaros beye selamlar
Yazımı güne taşımakta emeği geçen bütün arkadaşlarıma, dostlarıma sonsuz sevgilerimi iletiyorum...İyi ki varsınız, iyi ki birlikte bir çok şey paylaşıyoruz...Hepinizi seviyorum...
Değerli Ayhan bey, arada bir korkuyorum "Acaba boyumdan büyük işe mi kalkıştım " diye...Ama sizlerin yorumlarıyla tekrar güç geliyor bana...Çok teşekkür ederim.Sevgi ve saygı ile... Ne oldu anlamadım cevabım yarım eklendi silemedim :))
Canım çok güzel bir öykü dizisi. Konu geniş ve Türkiye' nin her yerini kapsayacak bir konu. Akıcı bir dille yazılmış ve sürüklüyor içine. Tebrik ediyorum. Sevgilerimle:)
Maalesef kaçıncı yüzyıla girdik, millet uzaylarda gezerken biz hâlâ erkek çocuk sevdasındayız değil mi? Desteğiniz için çok teşekkür ederim.Kocaman sevgilerimle
İlk öykü denemem, arada bir "Acaba altından kalkabilecek miyim" diye düşünsem de, sizlerin destekleri yetiyor...Çok teşekkür ederim...Kucak dolusu sevgilerimle
Bu tarz hikayeler genelde doğu ve güney doğu da yaşanır zannedilir.Değildir.Belki ekserisi oradadır ama bu bir hakikat ve yaşanıyor.Geçimi tarlada ve çobanlıkda geçen bir topluluğun.Kızının olması Kızın hayatını zulmete çevirir.Erkeğe olan düşkünlük Zannedşldiği gi,bi sadece ERKEK olsundan dolayı değildir.Yetmeyen toprak ve sulama yüzünden çok sık çıkan kavgalarda kendi sınırlarını koruma telaşının sonucudurda aynı zaman da.Yoksa bu millet.Allah resulünün ilk çocuğunun kız olması hasebi ile KIZ çocuğuna çok düşkündür.Çoban ken tecavüz tarladayken eziyet altında kalmasından korkar sadece.Kendinize sorun Erkek arkadaşlar.Kızınızmı değerlidir Oğlunuzmu.Oğul'un bizdeki adı DÜŞMAN OKU dur.Kızın adı.Bitanem canım gülüm.Sevgi ve selam. Etkilemek istemiyorum.Sabret ve gör dedim kendime.Ne okuduklarımdan nede seyrettiklerimden daha orjinal bir şey yok henüz.Kaleminize kuvvet.
Sizin yorumlarınıza ne kadar değer verdiğimi çok iyi biliyorsunuz. Birçok konu da size katılıyorum ama yeni nesil için...Çok uzağa gitmeyeyim, batının ortasında, annemin babası yani dedem örnektir...Dayılarımın ilk çocukları erkek, annemin iki kızdan sonra bir erkek çocuğu oldu.Rahmetli dedeceğim gittiğimizde, dayımın erkek çocuklarına birer bardak süt verirdi, ablamla ikimizi de 1 bardağı paylaştırıp, yarısına su katardı.:))) Erkek çocuklar çok içip büyüyeceklermiş...Yani sadece doğuda değil çocuk ayırmak, zihniyet meselesi ama yeni nesilde artık erkek, kız ayırımı kalkıyor... Hıı orjinallik bekliyorsunuz :))) biraz sabır diyorum Sevgi ve saygı ile
Merakla okumaktayız. Bakalım gelen kuma Ağaya oğlan doğuracak mı? Yoksa Ağyar'ın dediği gibi doğan oğlan sakat mı olacak. Bu olasılığı da düşünsen iyi edersin. Yazı iyi gidiyor kutlarım Sevgi...
Canım çok teşekkür ederim, yalnız bırakmıyorsun beni hiç...3 bölümün çekimlerine, ay pardon yazmaya başladım, bakalım neler olacak arkadaşım:)) Sevgilerimle
Komutanım, siz de ayrı bir tılsım mı var? Sizi görünce akrabamı görmüş gibi seviniyorum... Evet maalesef bu zihniyet hâlâ var, işin kötüsü sadece doğuda değil... Sevgi ve saygım sonsuzdur...
"Ebe nine, ebe nineee çabuk gel, oğlum geliyoooo..."
İlk bölüm ile alakalı bir kısım yorumcu dostların ısrarla kız mı-erkek mi şekline tahmin yürütmeleri üzerine, yazar öyle bir giriş yapmalı veya yapacak ki ikinci bölümün girişinde, hikâyeyi prematüre doğmuş bir bebek üzerine kuracak, galiba diye düşünmedim değil aslında.
Belki de yorumcuları mini-bahis girişimine sebep olan şey ilk bölümü kesiş yeriniz. Arkası yarın stili yazılarda sonraki bölüme sürüklemek, cazip hale getirmek için kullanılan ilginç ve zekice bir yöntem. Ama handikaplı. Belki sizin handikabınız seçenek sayısının normal şartlarda iki ile sınırlı olması. Hoş siz böyle bir sınır çizmediniz lakin bu tip hikâyelerin(doğum anı) tamda o kısmı okuyanı ister istemez bu iki seçeneğe kilitler, kız mı yoksa erkek mi. Üçüncü bir seçenek nadir gösterilir veya varsayılır.
Örnek olarak biri kız birisi erkek ikiz bebek doğabilir di veya ikisi de erkek. Kız bebek sağlıklı erkek bebek ise engelli doğabilir. Erkek doğup anne ölebilir. Bunlara benzer birçok kombinasyon daha çıkabilir düşününce.
Belki de böyle bir karayazı “kuma”nın başına gelecek ilerleyen bölümlerde, göreceğiz
Sevgili İsmet bey, biliyorsunuz bu ilk öykü denemem...Aklımda kaba taslak birşeyler var ama kesin şöyle olacak diye bir kuralım yok...Bölümleri yazarken ruh halime bağlı :))) yani ne olacağı belli olmaz, doğanlar ölenler, sakat kalanlar. Beni yalnız bırakmadığınız, desteğiniz için teşekkürler... Sevgi ve saygı ile
Ülkemizin bir çok bölgesinde, hanımların erkek evlat yüzünden başına getirilen kuma olayı ele alınıp, işlenmiş.İnsanlara ibret olması dileklerimle, kızı da erkek evladı da veren yüce Rabbim.Kadınların çilesi çok güzel işlenmiş, tebrikler arkadaşım, devamını bekliyorum.
O kadar çok örnek var ki yaşanmış...Ablam Tunceli Hozat'ta öğretmenlik yaptı 1981-1984 yılları arasında...Orada köyden bir gelin, hep kız çocuk dünyaya getiriyor diye eşi ve kayınvalidesi tarafından daha lohosa iken kapı dışarı edildiğine tanık olmuştum...Günlerce aklımdan çıkmamıştı gelinin hali...Sevgilerimle
Anadolu'muzun yürek yakan ve kadınların kabusu olan erkek çocuk doğuramama ve üstüne kuma gelmesi olayını o kadar yürekten işlemişsiniz ki etkilenmemek mümkün değil. Zavallı kadın; bir erkek çocuk doğurma umuduyla kaç kez doğum yaptı. Son şans denmesi ne kadar üzücüydü. Tebrikler hoş başarılı bir öykü. Devamını dört gözle bekliyor olacağım. Sevgilerimle...
Çok teşekkür ederim arkadaşım...Bazen boyumdan büyük işe mi kalkıştım ki diyorum...Ama sizin verdiğiniz destekle devamını getireceğim heralde...Sağolun...Evet, erkek çocuk doğuramamak maalesef hâlâ sorun yaratıyor...Hele kuma getirmek... Sevgilerimle
bir tarafta soyunu sürdürmeye çalışan bağnazca düşüncelerine her şeyi feda eden bir anlayış şekli bir tarafta çektikleri yetmiyormuş gibi hayatı yok sayılan bir insanın iyice yitiklere karışan dramı.. kabul etmek istemesek te maalesef ülkemin gün gibi aşikar bir gerçeği... bir solukta okuyp bitirdiğim ve anlatımıyla beğeniye ziyadesiyle layık bu dramın devamını merakla bekliyorum... kutluyorum efendim emeğiniz var olsun. her dem sevgi ve saygımla.
Ahmet bey maalesef konu çok bildik gibi gelse de, yaşananlar gerçeğin ta kendisi...Bu erkek çocuk meselesi için ddoğuya gitmeye bile gerek yok.Bizler bile çocuklarımızı yetiştirirken, ayırım yapmıyor muyuz? "A o erkek bir köfte daha fazla yesin" " A o erkek boşver küfretsin" "Kızım masayı kur, oğlum hadi yemeye" demiyor muyuz? Kuma işi gerçekten çok zor bir olay, kendimi kadının yerine koyamıyorum bile...Sevgi ve saygı ile
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.