AKIL TUTULMASI

Yüzüne derin anlamlar kazırken, yıldızların zoruyla yaşadığın bu hayat...
Yanı başında dirilen ağaç fosillerinin gazabından kurtulamıyorsun.İçtiğin sulardan artakalan mutsuzluklar sarmaladı el değmemiş uykularını.Yırtıcı yalnızlıklara bulandın.Herkes yaşayamaz böyle bir hayatı.Yarı dolu yarı boş kadehler yüksek pH’ lı içkilerle doldurulmalı ki politik bir duruşa meyillensin sarhoşlukların...

Öyle bir sarhoşluk ki bu ; açlıktan nefesi kokan şairlerin tortular rüyasını.Mahkeme kararı ile dizginleşmiş olmuştur belki akl-ı selim durgunluğun.Şimdi, titret sessizliğini, tiryakilik yarat bir maddeyle aranda ve beyninin aksonlarına çivile son sevişme ayinimizi!

Erotik imgelere evriliyor ruhunda gün ışığı görmemiş iyimserlikler.Ruhun böyle bir tufan görmedi ömründe, inan kalabalıklaştıkça seyreltir yüksek rakımlı şehri, kalabalıklaştıkça perdeleri kabartır! Aromatik bir tat bırakır erinçli yüzlere , herhangi bir yerin herhangi bir yerinde ateşe ve suya ve rüzgara benzer bir şeye dönüşür her şey.Zihnin kemikleşmiş ücra köşelerinde yaşanmaya başlar böylece aşk.

Aynaların azizliğine uğramış yüzler bile yeltenir dışarı çıkmaya, bir akıl tutulması esir almış olur tüm nesneleri, istilaya başlar kadınsı kaçışları.Şimdi, ’varoluşunu’ derinlet, hayret et, şaşır.İhanet et yaşlandığın ikametlere.Kaderin en mucizevi karesine hapset son sevişme resitalimizi!

Derin anlam taşımakla görevli devrik cümlelerin içinde bir yerlerde saklanman yersiz,gereksiz. Göğün en sivil katında uçuşan kuşlar bile kurtaramaz düşlerini sevgilim!!!
07 Ağustos