Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
zakir
zakir

İstanbul'da Sevda Özeti

Yorum

İstanbul'da Sevda Özeti

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

926

Okunma

İstanbul'da Sevda Özeti

İstanbul'da Sevda Özeti

Kırlangıç mevsimi başlar başlamaz, adam akıllı genleşir ve gerneşir hayallerim. Biraz hanım eli kokusu, biraz yasemin. Hele leylak kokuları bir başka döndürür başımı. Zaman tutsak olmazken takvimlere, saatler tik tak, tik tak. Taklar zafer muştusu demlerden kalma. Bir siyah beyaz İstanbul fotoğrafından yâdigar bende kalan hatıralar. Ellerin, hayallerin en güzellerine mihmandar. Aklım, incecik parmaklarına iliştirilen nefasete misafir. Safir bir an olur bu demde zaman sana dair. Gülümser masmavi gökler. .. Dediğim gibi ellerin hep hayallerin en güzel yerinde. Sen İstanbul gülüşünle sisli bir sabah gibisin, yahut pırıl pırıl, günlük güneşlik gökyüzü.



Eminönü’nde, balık ekmek tezgâhlarında unutulmuş bir akşam üstü telaşı ırgalarken bizi, mekanımız olur ahiren Unkapanı köprüsü. Garipler köprü üstünde dizi dizi. Güzelliğin dilimde bir İstanbul türküsü... /Galata Kulesi, kız Kulesi
Mazinin âtideki sesi her ikisi…
Bir küheylanın terkisinde zaman. Sultan Süleyman’a kalmayan devran, aynı minval üzere yol alır. Uçar gider kuşların kanadında. Geriye hüzün kalır…
Canhıraş Mısır çarşısı, ana baba günü Karaköy iskelesi.
Püfür püfür yelesi İstanbul’un…
Ütülü mü katibin setresi,cumartesi mi günlerden. Surlar haber verir mi dünlerden.
Kimisi allı kimisi morlu günlerin.
Yorgun zorlu geçen bir günün akşamında İstanbul
İnme mi indi Boğaz’ın sularına durgun.
Vurgun yedim sol böğrümden ay perisi İstanbul’un. Yadigar kalan gülüşünle avunurum. Mütevazı bir İstanbul akşamında siyah beyaz fotoğrafta kaybolurum.
Sofram iğreti. Tahta bir masa üstünde eski gazete serili. /Bir parça ekmek biraz zeytin, az tulum peyniri, acımış çay. Şükrün sükûtu sararken ruhumu…/
Müsadenle ben de biraz mesudum. Bir de sen çıkıp gelsen siyah beyaz zamanlardan çocukluğum. /Tadına doyulmaz İstanbul’un. Ne yokluğun hükmü kalır, ne mahzunluğun. Sen de gel bu mütevazı akşama ey İstanbul bakışlım sen de ne olursun!
İbrahim KİLİK 05.05.2010


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İstanbul'da sevda özeti Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İstanbul'da sevda özeti yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İstanbul'da Sevda Özeti yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
zakir
zakir, @zakir
6.5.2010 09:16:22
merhaba gün ışığım
bahar dalım
can suyum
varlığım yokluğum ahiret yolculuğum
gönlüme düşen ateş
ömür boyu bana eş
merhaba nisan gülüm
hem lâlem hem sümbülüm
yokluğunda üşürüm.
gümüş kıyılarının gümüşî kumsalında,
gözlerini düşünürüm.
selamın gelse yeter bana, nisan gülüm,
nefesim , soluğum....

zakir tarafından 5/6/2010 11:51:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL