20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1104
Okunma

Zeynep ile Ayşe, taşındıkları köye uyum sağlamaya, yeni yeni arkadaşlar edinmeye çalışıyorlardı. Zeynep, sekiz yaşında, Ayşe ise yedi yaşında olmasına rağmen, ikisi de aynı sınıfta okuyordu. Çünkü geldikleri yerleşim yerinde okul olmadığı için, bu köye taşınmışlardı.
Zeynep okumak için ne kadar çaba sarf ediyorsa, Ayşe tam tersini yapıyor, nerede bir yaramazlık varsa içine düşüyordu. En çok da, çayın kenarında oynayıp karşıya geçmek için sala binen insanları izler, sala nasıl bineceğinin ince ince hesaplarını yapardı.
Köyün tam ortasından geçen çay, köyü ikiye bölüyordu. Yarısı kuzeyde, yarısı da güneyde kalıyordu köyün. Zeynep ile Ayşe’nin evi ise, güney kısımda, okula yakındı. Çay yazın kurumasına rağmen, kışın yağan yağmur ve kar sularıyla dolar, bazen de taşardı. İnsanların tek ulaşım aracı çayın içindeki, varillerden yapılmış saldı.
Bir gün okul çıkışı çantasını evin avlusuna fırlatan Ayşe, diğer çocuklardan önce koşarak, soluğu çayın kenarında almış, etrafta kimsenin olmamasından istifade ederek, sala binmişti. Sanki çok acelesi vardı. Başkaları O’nu görürlerse, saldan indireceklerini düşünerek salın ipini çözüvermişti.
Sal ağzına kadar dolu, yer yerde taşan çayın üzerinde süzülmeye başlamıştı. Ayşe’nin keyfine diyecek yoktu. Ellerini suya vura vura oyunlar oynuyor, çok sık binemediği salın keyfini çıkarmaya çalışıyordu. Suyun üzerinde epey gitmişti ki, okuldan gelen diğer çocuklar, Ayşe’yi tek başına salla giderken görüce, paniğe kapılıp bağırmaya başlamışlardı.
Çocukarın çığlıklarını duyan Zeynep, oraya koştuğunda ise, kardeşinin tek başına salla gittiğini gördüğünde korkuya kapılıp, ne yapacağını şaşırmıştı.
-Kardeşimi kurtarınnnnnnn! Kardeşimi kurtarınnnnnnnn!
Çığlık çığlığa bağırmasına rağmen, yakınlarda bir büyüğü göremeyince, hiç düşünmeden azgın suların içine atlayıvermişti. Suların içinde dalıp dalıp çıkıyor, ağzına burnuna sular doluyor, neredeyse boğuldu boğulacak; ama yine de bağırmaktan geri kalmıyordu. Yoldan geçen genç bir adam, üzerindeki çamaşırlarıyla suya atlamış, Zeynep’i kolundan tuttuğu gibi yüzerek salın ipini yakalamıştı.
Adamın ayakkabıları Zeynep’in ayakları arasından kayıp, suda kaybolurken, Ayşe hâlâ salın üzerinde oynuyordu. Zeynep ise, üşümekten ve korkudan tir tir titriyordu; fakat yine de sevinçliydi, kardeşini çay götürmeden kurtarmışlardı…
Emine/Manisa/01/05/2010