28
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2083
Okunma

Hepimizin hayatında “ilk” ler vardır, hafızalarımıza kazınır. Ömrümüz yettiğince unutulmaz, hep özel bir yerde, özel olarak kalırlar. Ben de 24.04.2010 Cumartesi günü bir “ilk” yaşadım. İlk defa Edebiyat defteri ailesinin bir bireyi olarak, çok geniş bir yelpazeye yayılan diğer aile bireyleri ile birebir görüşme fırsatı buldum.
Son zamanlarda rahatsızlığımdan dolayı, siteye sık gelememiştim. Bir akşam siteye girdiğimde, sevgili ANSIZIN’ın mesajını gördüm.”Edebiyat Defterinin 3. Toplantısı Ankara’da Yapılacaktır.”
----Aman Allah’ım!!! Hem de Ankara’da…
O andan itibaren, kalbimin ritmi değişti. Allah’ıma dua etmeye başladım.
----Lütfen Allah’ım bir mani çıkmasın, o zamana kadar iyileşeyim.
Ee…Ankara’da ikâmet eden biri olarak, biraz da ev sahibi sayılırdım. Toplantıya katılamazsam çok üzülürdüm. Üzülmeyi bir tarafa bırakın, Türkiye’nin dört bir yanından gelecek olan dostlarıma karşı kendimi suçlu hisseder ve çok utanırdım.
Ve nihayet, uykusuz geçen bir gecenin ardından, beklenen gün geldi. Bende hem tedirginlik, hem de müthiş bir heyecan vardı. Evet, heyecanlıydım; dostlarımla tanışacaktım. Peki ama, o zaman neden tedirgindim? Bu kocaman aileye katılalı henüz üç buçuk ay olmuştu.”Beni aileye kabul etmezlerse” diye mi tedirgindim?
Bütün bu düşüncelerim ve heyecanım, salona adım attığım andan itibaren, birden bire yok oldu. Aksine çok sakindim. Sanki her birinizi yıllar öncesinden tanıyormuşum da, uzunca bir süre görüşmemişiz hissi vardı. Toplantıya gelen dostlarımın tek tek kim olduklarını tahmin edebiliyordum. Birkaç kişi dışında hiç yanılmadım.
O birkaç kişinin içinde, en büyük yanılgıyı sevgili ANSIZIN’da ve Ayhan SARIKAYA’da yaşadım. Laf aramızda, ben daha yaşça büyük birini beklerken, güler yüzü ve alçak gönüllülüğü ile gencecik bir ANSIZIN’la karşılaştım. Ayhan SARIKAYA dostuma gelince; düşündüğümden daha olgun, daha dost canlısı, daha, daha…İyi ki tanıştık, iyi ki yanılmışım.
Hoş sohbetlerin ardından şair dostlarım, kendi şiirlerini yorumladılar, zevkle dinledim. Hele bir yorumcu vardı ki sormayın. Sanki büyümüşte küçülmüş gibiydi.”Çanakkale” şiirini ezberinden öyle bir okudu ki, şiiri bire bir bizlere yaşattı. Gözlerim yaşardı. Bana göre geceye damgasını vurdu. Bu kendi küçük ama yüreği büyük yorumcu, Ayhan Sarıkaya’nın kızı AYSU’dan başkası değildi. Seni tanıdığım için mutluyum Aysucuğum. Sen de bu yetenek ve azim varken, büyüdüğünde çok iyi yerlere geleceğinden eminim. Alnından öpüyorum canım. Annene ve babana böyle bir evlat yetiştirdikleri için de ayrıca teşekkür ediyorum.
Toplantıya katılan dostların isimlerini burada zikretmeyeceğim. Ola ki, ismini unuttuğum, yazamadığım olursa, gönül bıraksınlar istemiyorum. Ama bilin ki, her birinizi tanımaktan çok mutluyum. Ankara’ya gelemeyen dostlarla da, kısmet olursa, bir daha ki toplantıda tanışmak isterim.
Rüya gibi geçen on buçuk saat. Masada yarım bardak cola içmeme rağmen, adeta mutluluk sarhoşu olmuştum. Eve geldiğimde, kızıma yaşadıklarımı anlata anlata bitiremedim. Sanırım kızım, uzun bir müddet beni dinlemek zorunda kalacak.
Bana bu mutluluğu yaşatan başta sevgili ANSIZIN’a, toplantıyı organize eden ve çok yorulduğuna inandığım sevgili TOYNAK ve ona desteğini veren eşine, sevgili Ayhan SARIKAYA ve eşine, toplantı için her türlü zahmete katlanıp, Türkiye’nin dört köşesinden gelen siz dostlarıma ayrı ayrı teşekkür ederim.
ANSIZIN iyi ki varsınız, sayenizde bu site var. Ve iyi ki bu ailenin bir bireyiyim. Daha nice toplantılarda görüşmek üzere, hepinizi çok seviyorum…
SEVGİ SALMAN