Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Mehmet Ali Türkan
Mehmet Ali Türkan

ŞOFÖR HASAN!

Yorum

ŞOFÖR HASAN!

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1026

Okunma

ŞOFÖR HASAN!


(anlatılanlar tamamen yaşanmıştır)
Bazen öyle olaylar yaşarız veya duyarız ki kulaklarımıza inanamayız. “Bu kadar da değil” cümlesi dökülür dudaklarımızdan. Oysa bunları görenler gerçekten yaşandığını bilir ve o ana tanıklık ettikleri için kendilerini şanslı sayarlar. Haksız da sayılmazlar. Çünkü anlatılanlar her zaman ve her insanın tanık olabileceği cinsten şeyler değildir. Bu kadarlık kafa şişkinliği yeter değil mi? Öyleyse buyurun…

Güneş, beyinlerini alatav hale getiricesine yakıyordu; pamuk tarlasındaki işçilerin. Ara sıra uzaktan birbirlerine takılmalar dışında bir eğlence yoktu. Yoktu ama az sonra yaşanacaklar gerekli rengi verecekti bu güneş yanığı ovaya. Herkes bellerine bağladığı çantalarıyla var gücüyle pamuk topluyordu. Bazen mırıldanılan türküler veya sorulan bilmeceler zamanın geçmesine yardımcı oluyordu. Ovada tek ses onların sesiydi. Uzaklardan bir toz bulutu yükseldi. Bu toz bulutu birilerinin işçilerin yanına geldiğinin habercisiydi. Merakla beklenen bu ziyaretçi arabasıyla onları ziyarete gelen; pamuk ağasının oğluydu.Birkaç kişi etrafına toplandı. Hoş geldin faslından sonra bir kenara oturup laflamaya başladılar.

Hasan işçilerden biriydi ancak muzip bir insandı. Kısa ve çelimsiz bir görüntüsü vardı. Ağanın oğlu ona sürekli takılırdı. Hasan arabaya bakıyor ve iç çekiyordu.Ağanın oğluna:
-Fadıl, senden bir şey istesem yapar mısın? dedi.
-Tabi Hasan. Söyle ne istiyorsun?
Hasan ıkına sıkıla:
-Şey, arabanı biraz sürebilir miyim?
-Ne demek Hasan , tabi zaten çalışıyor ,çık sür.

Hasan keyifle oturduğu yerden fırladı, bir çırpıda şoför koltuğuna oturuverdi.Fadıl el frenini çekme gereği duymamıştı.Çünkü durduğu yer düzdü. Ancak Fadıl’ın bilmediği şeyler vardı: Hasan araba kullanmayı bilmezdi. Öbürleri sesini çıkarmadı. Hasan ayaklarını gaz, debriyaj ve fren arasında gezdirirken nasıl olduysa hareket ettirmeyi başarmıştı. Araba yavaş yavaş gidiyordu ve Hasan’ın ağzı kulaklarına varıyordu. Yol boyunca biraz gitti. Fakat araba durmuyordu. Hasan direksiyonu düz tutuyor ve yoldan çıkmasına engel oluyordu. O’nun şoförlüğü olmadığını bilenlerden biri:
-Fadıl Bey, Hasan şoförlüğü bilmez , haberin olsun.
Fadıl hızla ayağa fırladı. Kuşkuyla :
-Peki nereye gidiyor, arabayı nasıl durduracak, ya durduramaz bir yere çarparsa , babam beni öldürür, diyerek telaşlanmaya başlamıştı.Hasan’ın arkasından bağırdı:
-Hasan, dur artık.
Hasan durmuyordu, duramıyordu. Pencereden kafasını çıkarıp bağırmaya başladı:
-Durmuyor bu. Nasıl durduracağım bunu?
Hep beraber arabaya doğru koşmaya başladılar.
-Frene bas, frene.Direksiyonu çevir, dön gel.
Hasan bu cümlenin “Dön gel” bölümünü iyice duymuştu.Kendince de bu doğruydu. Dönüp onlara doğru gitmeliydi. O telaşla ayağını bastığı hiçbir şeyden çekmiyor, arabayı bağırtıyor ama durduramıyordu.Birden direksiyonu çevirmeye başladı. Nasılsa tüm şoförler böyle yapıyordu. Araba pamuk tarlasına doğru yöneldi. Dışarıdakiler ona epey yaklaşmıştı.
-Hasan, Hasan, Hasan…
Hasan’ın onları duyacak hali yoktu. Direksiyonu çevirdikçe çevirdi. En sonunda olanlar oldu ve araba pamuk tarlasına girdi, biraz yürüdü ve çalılara takılan tekerler yürümez oldu. Araba kendiliğinden durmuştu. Hasan kapıyı açıp arabadan indi ve koşar adım oradan kaçmaya başladı. Biraz uzaklaştıktan sonra durdu ve derin bir oh çekti.
- Tövbe, tövbe, tövbe. Bir daha araba sürmem.
Hasan’a bir bardak su içirdiler.Hasan boncuk boncuk terlemiş halde düşmanına, biraz önce zevkle bindiği ancak şimdi nefret ettiği arabaya bakıyordu.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şoför hasan! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şoför hasan! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞOFÖR HASAN! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
hicbitmez
hicbitmez, @hicbitmez
25.4.2010 14:19:01
10 puan verdi
Evet korkmustur da o anlar onun icin de hic unutulmaz.
Ama aganin ogluda hic büyüklenmeyen biriymis.
Insan bazen birine birseyi müsade ettigi icin de pismanlik duyabilir.
Yine de ucuz atlatti ibret olsun bilmedigin seyin basina gecmez bir daha.
Ama orada ki insanlar da bastan söyleyebilirdi o kullanmayi bilmez diye uyara bilirdi.

yüreginize saglik yine cok güzeldi.
sonsuz saygimla
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
25.4.2010 09:12:08
Evet ; bilmediğin işi yapma ! diyoruz ama, hangimiz heves etmeyiz bilmediğimiz işlere ? Eğitim almadığımız halde şarkıcılığa, aktörlüğe, yazarlığa , şairliğe ; hangimiz heves etmedik ? İnsanoğlunun doğasında var galiba..
Öykü güzeldi. Anlatım da güzel..
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
25.4.2010 00:34:04
Kullanmasını bilmediğin direksiyonun başına geçmeyeceksin...Aksi takdirde almayı düşündüğün keyif, eziyete döner....

Hayat gibi...

Okumaktan büyük keyif aldığım bir yazıydı...Çokça da yazımla özdeşleştirdim...Teşekkür ederim Mehmet Bey...

Saygılarımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL