6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
9144
Okunma

Bir akrabamız ,Arnavutlardan kız nişanladı oğluna.Ama öyla böyle nişan değil.Daha istemeye gitmelerdeki bir telaşe malumya kız tarafı Arnavut.Kıza en az yedi elbise öyle normal elbise değil poncuklu, payetli, taşlı aynısından ayakkabıları çantaları,Babaanneye ,anneanneye dedelere kardeşlere yengelere amcası halası vs.Bir dolu bohça .Neyse nişanın üzerinden az bir zaman sonra kına gecesi ve düğün hazırlıkları başladı.En az üç elbise değiştiriyorsunuz.Yani kınaya giderken ,ortasında artık hangi renkte elbiseniz varsa birde bitimine yakın.Amanda aman saçlar başlar takılar omuzlara kadar kolyeler ince gerdanlar, bilezikler, taşlı yüzükler ne anlatayım.bunlar gene iyi şu elbise değiştirmeden fenalık geldi.Arada izin istiyorsun lavaboya gidicez diye .Paldır küldür elbise değişmeye koşuyorsun.Giydikten sonrada kaynananın elini öpüp saygıyla eğiliyorsunuz..Sonrada vitrindeki bebek gibi süzülüyorsun.Neyse oyunlarını seviyorum ben en çok .İki sol, üç adım sağ ayağı kaldır bırakır gibi yap ama tekrar kaldırıp indir,dön ve ellerini bir balerin eli gibi zerafetle tut.
Halaylarıda aynı zerafet içinde naif el tutuşları ağır adımlar dik duruş ve ağır bir halay,yüzde gülümseme belli belirsiz.Sonrada ikramları oldu Çikolata sundular kolonya ile daha sonrada baklava ikram ettilerAma öyle birşeyki oynamak isteyen çok pist desen çok küçük.oynandı oynamak istedikten sonra.Ama yorgunluğa değdi en son çamlıcanın bir yudum çayında aşağıdaki yıldızlarda kaybolmakla.Şimdi yarın akşamki düğünün stresine yoğunlaşmış vaziyetteyim.Bitsede kurtulsam.