Aşk bir akılsızın işi midir? Akla uygun aşk olmaz mı? Sanırım sorunuzun cevabı neye aşk duyulduğunda yatıyor. Paraya, güzelliğe, cazibeye duyulan aşk, aşk mı? Eğer buna aşk diyorsanız aşkla aklın kimyası tutmuş demektir. Peki kainata, kainatı yaratana, yaratandan ötürü yaratılana duyulan aşk, akla aykırı mı o zaman? Bence aşk ve akıl aynı kimyanın ürünü. İkisini de yaratan aynı çünkü. Çirkine aşk duymak akıl işi mi? Neden kimse çirkine ve çirkinliğe aşk duymuyor? Aşık olan hiç kimse, aşk duyduğu şeyin çirkinliğiyle övünmez, güzelliğini anlatır. Öyleyse aşk da bir akıl işidir. Aşk insanın aklını başından alır görünse de aslında aşk insanın aklında devrimler yapar. Düşündüğü, bildiği, öğrendiği her şeyi temelden yıkar. Bize ters gelen, maşuğun alıştığımız normal davranışlarının dışında davranmasıdır. Bunu sebebi aklının başından gitmesi değil bilakis aklının başına gelmesidir. Aşk gelince insan her şeyi daha güzel görür, sesleri daha iyi duyar, teni daha duyarlı temas eder, hisleri ve algıları daha güçlü olur. İnsanın duyularının bu kadar hassalaştığı durumu neden aklının kimyasına ters düşsün ki. Akıl da aynı hassas algılar içerisinde her şeyi daha geniş düşünecek ve değerlendirecektir. Heves ve tutkuları aşkla karıştırmamak lazım. Heves, bekenildiği gibi sonuçlanmazsa hayal kırıklıkları, tutkular ise ardından nefretleri getirir. Halbuki aşkta böylesi olumsuzluklar yoktur. Aşığın aşkı süreklidir. Aşık maşukundan herhangi bir beklenti içinde değildir, aşık duyduğu azaptan zevk alır. Bu azap olmasa aşk aşk olmaktan çıkar keza. Maşuka erişmek ve onun ateşinde yanmaktır, haz veren aşığa. Vuslatlar aşkı bitirir. Aşık ne kadar yanarsa da vuslat için kavuştuğunda tükenir aşkı. Bu yüzden aşk ölünceye kadar sürer ve vuslat ölümdür çünkü. Ancak aşık ölür aşkı yaşar. Aşk bu yüzden ölümsüzdür.

Aşkın kimyası yürekte sızı ve gözlerde yaş olarak etkiler insanı. Herkesin göremeyeceği şeyleri görür, herkesin duyamayacaklarını işitir. Aşkın kimyası aklın kimyasını da etkiler ve aklıyla aşkı aynı hisseder aşığın. Aşkı bilmeyenlerin delilik olarak adlandıracağı şeyler yapar aşık. Aşkı tanımayanların aklının alamayacağı şekilde gelişir aşığın aklı. Aşkı bilmeyenler, hissetmeyenler onu algılayamadığı için delilik zanneder aşığın yaptıklarını. Aşık, yaptığının delilik olmadığını bilir aslında ancak bunu diğerlerine anlatmak beyhude bir çaba olacağını bildiği için aldırmaz buna.



mdemir1960 tarafından 4/22/2010 5:39:26 PM zamanında düzenlenmiştir.