3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1570
Okunma

Şu çocuklar yok mu? Ah, şu çocuklar!
İnsanın acısını alır, hüznünü götürür, neşesini getirir.
Umut sözcüğü çocukları, çocuklar denince çocukluğumu hatırlarım hep.
Çocukken kutladığımız 23 Nisanlar, bir günlüğüne büyük olduğumuz ve büyümeye özendiğimiz günlerdi bizim için.
Hep umutlu olmak, umutlu kalmak istemiştik çocukluğumuzda. Dünyaya, barış penceresinden bakarken, sen, ben, o yoktu; biz vardık.
Keşke hep çocuk kalabilseydik.
Çocuk gözlerle dünyayı kucaklayıp çirkinliklerin, kötülüklerin peşine düşseydik. Savaşlara, acımasız düşmanlara ve teröre inat; çocukça yürekle Kaf dağının ardındaki canavarı kovalasaydık.
Hayata, güzele ve iyiliklere dokunurken, yere düşerken eğlenseydik.
Ömür boyu 23 Nisan’ları çocuk kalplerle kutlayabilseydik.
Bir günlüğüne değil, her gün çocukların olsun dünya.
Sizin de içinizden çocuk olmak geliyor mu? Tıpkı 23 Nisanda büyük olmak isteyen çocuklar gibi?
Çocukları ve çocukluğumuzu unutmadan; dünyayı bir günlüğüne çocuklarımıza verirken, biz de onların yerine bir günlüğüne çocuk olsak.
Aynaya bakıp son kez ne zaman masumduk diyebilmek için?
Hülya Türk BOYACIOĞLU
22 Nisan 2015