(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
cAHİLLERİN ÇOK OLDUĞU TOPLUMLARDA NE PALAVRA NE DE PALAVRACI BİTER. PALAVRA VE PALAVRACILIK BİR CEHALET HASTALIĞIDIR. YAZAR KONUYU ÇOK GÜZEL ÖZETLEMİŞ. ÇOK KEYİFLİ BİR YAZIYDI. TEŞEKKÜRLER.
"Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi neden söylersiniz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah Katında bir gazab (konusu olması) bakımından büyüdü (büyük bir suç teşkil etti)." (Saff Suresi, 1-2-)
Palavracılık, palavracının adeta mesleği olmuştur. Kendinden başkasına faydası, milletten başkasına zararı olmayan bu hastalık türünden bazı insanları kurtarmak için henüz tam etkili, yüzde yüz olumlu sonuç alan bir ilaç bulunamamıştır günümüzde.
Palavra zayıf insanın kuvvetli görünme arzusunun dışa vurulmuş şeklidir.
Palavra, emeksiz kazanmak fikrinde olan iradesizlerin inadıdır.
Palavra, değişmeyi sevmeyen, gelişmeyi değişmemek de gören, kendi ekseninden başka yöne yönelemeyen, kimseyi önemsemediği için kimse tarafından da önemsenmeyen, herhangi bir kitabın bildirdiğine uymamakla birlikte işlerini kitabına uydurmayı çok iyi bilen, her çorbaya limon, her bahçeye maydanoz olmayı çok seven, öksüzü, yetimi horlayan, güçlüyü, kuvvetliyi öven, Hakka ve halka değil marka ve dolara göre hareketlerini belirleyen, temiz görünen bedenlerinin içerisinde kirli bir yürek taşıyan, çok bilen değil çok bildik görünenlerin anlamsız, faydasız, zararlı ve insanı sinir eyleyen özürlü halleridir.
Palavra da, palavracılık da soytarılıktır.
Palavraya da palavracıya da karnımız tok bizim.
Palavraya da, palavracıya da “hadi oradan” dediğimiz, diyebildiğimiz an, bu zararlı tipler kendi palavralarında yıpranıp bitecekleridir.
Palavranın kalmadığı, palavracının olmadığı, gerçeklerin konuşulduğu, gerçekçi insanların konuştuğu toplumlar; insanını da, halkını da, dünya insanlığını da mutluluğa, barışa ve başarıya koşturacaktır.
Ne mutlu palavradan, palavracıdan uzak olanlara…
Ne mutlu palavradan, palavracıdan uzak kalanlara…
HARİKAYDI YAZINIZ TEK KELİME İLE. BİRKAÇ KERE OKUMAK LAZIM. EN GÜZELİ DE OKUTMAK LZAIM. ÇEVREDE O KADAR ÇOK PALAVRACI VAR Kİ. SELAMALR.
Palavra zayıf insanın kuvvetli görünme arzusunun dışa vurulmuş şeklidir.
Palavra, emeksiz kazanmak fikrinde olan iradesizlerin inadıdır.
Palavra, değişmeyi sevmeyen, gelişmeyi değişmemek de gören, kendi ekseninden başka yöne yönelemeyen, kimseyi önemsemediği için kimse tarafından da önemsenmeyen, herhangi bir kitabın bildirdiğine uymamakla birlikte işlerini kitabına uydurmayı çok iyi bilen, her çorbaya limon, her bahçeye maydanoz olmayı çok seven, öksüzü, yetimi horlayan, güçlüyü, kuvvetliyi öven, Hakka ve halka değil marka ve dolara göre hareketlerini belirleyen, temiz görünen bedenlerinin içerisinde kirli bir yürek taşıyan, çok bilen değil çok bildik görünenlerin anlamsız, faydasız, zararlı ve insanı sinir eyleyen özürlü halleridir.
Palavra da, palavracılık da soytarılıktır.
ÇOK ÖNEMLİ TESPİTLERDİ BUNLAR. PALAVRADAN DA PALAVRACIDAN DA ARINMIŞ BİR TOPLUM OLMAK, GERÇEKLERLE DAHA ÇABUK BULUŞMAMIZI SAĞLAYACAKTIR. YAZ ELMAS DEĞERİNDEYDİ ANLAYANA. YAZILARINIZI OKUYACAĞIZ FAZIL AĞABEY. SELAMLAR. SAYGILAR.
Palavraya da, palavracıya da “hadi oradan” dediğimiz, diyebildiğimiz an, bu zararlı tipler kendi palavralarında yıpranıp bitecekleridir.
Palavranın kalmadığı, palavracının olmadığı, gerçeklerin konuşulduğu, gerçekçi insanların konuştuğu toplumlar; insanını da, halkını da, dünya insanlığını da mutluluğa, barışa ve başarıya koşturacaktır.
Ne mutlu palavradan, palavracıdan uzak olanlara…
Ne mutlu palavradan, palavracıdan uzak kalanlara…
çok anlamlı, çok faydalı, çok değerli bir eserdi. yazan yüreği kutluyorum. kaleminiz daim olsun. daha nice güzel yazılarda buluşmak dileği ile... selamalr.
Yazınıza eklediğiniz resimde oyuncu Cumhur Seval yeralmış. Cumhur Seval bir TV kanalında Teyo pehlivan karekteri ni canlandırmakta.Yazınızdan anladığım kadarıyla palavracılık ithamıyla "Teyo pehlivan"ı kastedmişsiniz. Hemşehrim Teyo Pehlivan konuşmalarında palavra atıyordu ama karşılığında bir menfaat beklemiyordu. O halkı güldürüyordu.Tıpkı daha eskilerdeki meddahlar gibi.Tıpkı şimdiki stand upçılar gibi.Teyo Pehlivan anlattığı palavralar karşılığında para da almıyordu. Onun tek "rantı" halkın sevgisiydi. Teyo pehlivan öldü ama o Pasinler ve Erzurum halkının gönlünde yaşıyor.İthamlarla dolu yazınız size pek yakışmadı bence.Selamlar.
Öncelikle bir yanlış anlamaya sebep olmamak için sayfaya eklediğim resmin Teyo Dayıyı eleştirmek amacı ile orada yer almadığını belirteyim.
Kaldı ki Teyo Dayı gibi kişiler halka malolmuş saygıdeğer kişilerdir.
Anlattıkları da maskaralık yapmak değil sanatın müsade eylediği ölçüde maskaralıkları maskara eylemektir.
Teyo Dayı gibi kişiler halk kültürümüzün bize has nadide cevherleridir.
Erzurumlu okuyucularımı üzmek beni de çok üzer. Babam, dedem ve dahi dedmin babası askerliklerini Erzurum'da gerçekeleştirmişleridr. Erzurum dadaşı bizim de dadaşımız ve dahi gardaşımızdır. Ha bir şey daha diyeyim: Biz aslen karsın Ardahan ilçesinin edegül köyünden gelip yerleşmişiz şimdiki yöreye. Yani az çok biz de Erzurumlu sayılırız.
Rahmetli babam anlata anlata bitiremezdi Erzum ile ilgili anılarını.
Az sonra hemen kaldıracaığım aklıma gelmeyen şeylere sebep olan o fotoğrafı.
Bu vesiel ile Teyo dayıya yüce Allah'tan rahmet diliyor, mekanı cennet olsun diyorum.
Palavra olmayan dünya, palavra olmayan sevdalar olsun..Lafta değil özde olan yani palavra olmayan her şeye helal olsun diyorum. Yazınız çok güzeldi ve kıymetliydi. Palavra olmayan gerçekçi güzel sözlerdi ve bilgilerdi. Teşekkür ederim. Saygılarımla...
hocam, cok guzel bir yazi icin sagolun. Isin entersan tarafi palavracilik, soytarilik, kufurbazlik gibi asagiliklar nedense mizah gibi algilanir olmus veya mizah diye belli medya kurumlari tarafindan yutturulmaya calisilmaktadir. Aslinda cok guzel de yutuyoruz cunku insanlara bagirip cagirip kufur etmekten baska bir sey yapmayan yobazlarin filmleri bolca seyrediliyor... cagdaslik adina kat ettigimiz mesafe bu olsa gerek?
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.