Adam “hoş geldiniz” dedi, “bayramınız kutlu olsun” diye devam etti söze gözleri yeşil olan kadına bakarken. Kadının yanındakiler cevapladılar “hoş bulduk, sizinde” diyerek. Kalabalıktı, hoş beşten sonra yeşil gözlü kadın “sen de hoş geldin, uzun zaman oldu değil mi görüşmeyeli” bakışı fırlattı adama yanındakilerle konuşurken. Adam hayat memat muhabbetine tutuşmuştu, biraz da siyasi konulara dalarak. “Evet sana katılıyorum bu konuda” dedi sözle karşısındakine ve hemen kara gözleriyle kadına döndü. “Ah be güzelim, evet çook uzun zaman oldu, insanlığın tarihi kadar eskide kaldı sanki anılarım” bakışıyla cevap verdi kadına. Kadın “ suç senindi biliyorsun değil mi “ dedi adama gözleriyle, kara gözlü adam başını öne eğdi ve “evet” dedi utanarak.
………….
Gece yarısına yaklaşmıştı zaman, aradan gecen onca senenin özlemiyle tutuştular el ele, ay ışığının altında, aşağılarında kalan şehrin ışıklarına bakarken. Sustular sadece bir süre, sonra konuştular uzun uzun. “Üşüdüm” dedi kadın, adam montunu ona verdi. Üşümeye alışmıştı adam. Kadın “keşke” diye başladı söze, adam “keşke” diye devam etti. Kadın “hep senin yüzünden” dedi, adam “biliyorum” dedi. Kadın “Issız Adam’ı sana benzettim izlerken biliyor musun” dedi, elleriyle adamın yanaklarını okşarken, adam güldü. Adam “iyiki buradasın” dedi uzun süren sessizliğin ardından, kadın “bilmiyorum” dedi.
…………
Adam gökteki. ayı kadının yeşil gözlerinde gördü öperken onu. Arabanın teybinde “tutamadım ellerinden” şarkısı başladı Bol ahenk’in, adamın aklına bir çift mavi göz düştü, sonra bir çift ela göz. Sonra keşkeleri geldi aklına, sonra iyikileri. Kadınının ellerinin soğuktan buz gibi olduğunun farkına vardı saçlarında dolanırken ve 15 sene önceki ilk öpücük kadar masum olmadığını artık her şeyin, hiç bişeyin. Gökteki ay, yıldızlar ve gecenin soğuk sessizliğinden başka kimse görmedi iki bedenin günahını. Adam kadının yüzüne düşmüş yakamoza baktı uzun süre, soğuk, buz gibi, ayaz bi Kasım gecesi..

unutmayan52
Kasım 2009