5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1175
Okunma

Özünde insandım bende; yaşayıp büyüyüp ölecektim… Oysa aldığım hiçbir nefes yaşamak sıfatını takmadı lügatine… Gözlerimden okunan aşktan her saniye pişman olup ateşe verdim gönlümü… Ya değerimi bilmediler ya da sevgi yalancıları çıktı hepsi…
Sevmek bazen haramlaşır gözlerimde… Ben severek yananlardanım; severek ağlayanlardan… Kıymetsizdir düşlerim… Nasibimi almadım aşktan; fırtınalara şahit olup kasırgalar yarattım durup dururken… Zaman denen acımasızda kaybolarak her adımda bilinmezliklere yürüdüm…
Üzüldüm; acımasızdı hayat… Ömrüme virgül koyana nokta koyabilmek için yeminler ettim… Boşuna olduğunu bile bile yaşam ile ölüm arasındaki o incecik çizgide adımlarıma laf geçirmeye çalıştım…
Sesimi duymaya çalışanlar aslında beni susturmak isteyenlerdi… Duygularıma seslendim; kendi kendimi kandırdım… Bir bakışına bin anlam yükledim vefasızın; o tek kelime söylemeden gitti ve gittiğiyle kaldı: gelmek bilmedi eski “o”… Ve ben sevmek bilmedim ondan sonra...
Derdimi anlattığımda tek sözleriydi “zaman” oysa hiç bilmediler zaman sadece bedeni büyüttü ruh hep öksüz kaldı… Yaptıklarımın değmediğini anladığımda sessizliğime gömüldüm bakamadım –bakmadım- başka gözlere… Beni susmaya iten bu sessizlik selinde ben sadece serüvenmişim kendi kendini anlatan…
Duymak istediklerimi dinlediğimde zaman çok geçti… Konuşamadım bozamadı kimse suskunluğumu… Geride kalıp çaresizliğimi anladığımda beni ölüme iten sevgiliyi gönlümün darağacında idam ettim… Anlamadı; bunu hiç bilemedi…
Tek kelime feda etmeye kıyamadım ondan sonra... Yine yeminler sarf ettim, heybemi boşaltım… Esiri oldum kendi kendimin… O gelmiş bile olsa gitmişti bir kere, beni yalnız bırakmayı göze almıştı… Meğersem ne zormuş insanın kendisiyle yapayalnız kalması…
Ve şunu keşfetmekten alıkoyamadım kendimde “her ne kadar yarınlara bir umutla tebessümle baksam da ben hiçbir bugünden memnun kalamadım”…